Sami Er ve Bal Yapmayan Arılar!
31 Ekim 2024, Perşembe 07:12
2008 yılında Malatya Milletvekilimiz Ömer Faruk ÖZ, bilgi birikimli, ehliyet ve liyakat sahibi bir kardeşimizi Malatya Özel İdare Genel Sekreterliğine getireceklerini adeta bize müjde vererek, İstanbul'dan Sami ER'i getiriyoruz diyordu.
Heyecanla karşıladık, yanında olduk. Malatya siyaseti ve Ömer Faruk ÖZ vekilimiz de sonuna kadar yanlışları da dahil icraatlarının arkasında durdu. Hepimiz sahip çıktık. Başarılı olması için kamuoyu nezdinde ve basında destek sağladık. Yaptığını taktir ettik, yapacaklarına dair yol gösterici olduk. Sami Bey de gerçekten iyi işler yaptı ve başarılı oldu. Malatya’ya hizmet noktasında gözde bir bürokrat iken, aynı şekilde temsil noktasında gözde bir siyasetçi de olabilirdi artık!.
2011 genel seçimlerinde Ak Partiden aday adayı oldu. Kamuoyu ve teşkilat yoklamalarında en çok oy almasına rağmen aday yapılmadı. 2014 yılında Malatya Büyükşehir statüsünü kazanınca, bu sefer Ak Partiden Büyükşehir Belediye Başkan aday adayı oldu. Halkla birlikte bizler basın olarak sonuna kadar destek verdik. Genel merkezin taktiriyle yine aday yapılmadı.
Özel İdare Genel Sekreteri olması hasebiyle şehri köy köy bilen ve hizmet edendi. Neden Büyükşehir Belediye Başkanı olmasın diye içimizde bir uhde kalmıştı. Allah'ın 2024 Mahalli seçimlerine sakladığını nereden bilebilirdik ki!?.
Adaylığı milletin Ak Parti'den yüz çevirdiği ve şehrin depremle birlikte yerle bir olduğu zamana denk geldi. Adaylık süreci çok tartışma götürse de, halk nezdinde geçmişi yine bunu amorti ediyordu.
Yılların engelinden sonra, umutsuz bir dönemde Ak Partinin adayıydı bu sefer!. Karşısında ki CHP'Lİ aday kazanmasın diye Malatya yine Ak Partiyi tercih etti ve Sami ER Malatya Büyükşehir Belediye Başkanı oldu. Adaylık süreci sıkıntılı da olsa, umudunu yitirmemiş halk; Bu adam Sami ER'DİR, telafisini yapar diyordu ve ortalıkta dolaşan seslere kulak vermeden kendisini seçti.
Malatya halkı vefalıdır. Adıyaman da Ak Partinin kalesi olmasına rağmen Belediyeyi direk CHP'YE teslim etti. Bu durum Malatya'da da olabilirdi. Ama millet Malatya'da Ak Partiye son bir şans daha vermek istedi.
Bu nedenle Sayın Sami ER’E ve Sayın İlhan GEÇİT'E yaptığım hayırlı olsun ziyaretinde kendilerine şunu söyledim:
Biz sizin dostlarınızız. Sadece iyiliğinizi, Malatya'ya hizmet etmenizi ve başarılı olmanızı isteriz. Seçilmeniz, yıllar sonra gerçekleşen hayalimizdir.
Bugüne kadar Ak Parti Malatya'da halef selefe devrederek Belediyeyi dört dönem götürdü. Bir daha böyle olamayacak!. Sizler başarısız olursanız halefiniz olmayacaktır!. Ya başarılı olur, bir sonraki dönem de devam edersiniz, ya da ilk seçimde Malatya'yı CHP'YE teslim eder gidersiniz dedim.
Peki ya sonra neler oldu!?.
Sayın Sami ER Malatya Büyükşehir Belediye Başkanı olarak göreve başladığında, şehirde yeni bir dönem başlıyordu. Halk, Sami beyi yaraları saracak ve Malatya’yı ayağa kaldıracak umudunu taşıyordu. Ancak geçen zamana rağmen, Malatya'da Büyükşehir Belediyesi umut dolu demeçlerin ötesine geçemedi. Halkın beklentileri icraatla buluşamadı.
Neden mi!?.
Bir belediye başkanının görevi yalnızca vaatlerde bulunmak ya da toplantılarda konuşmalar yapmak değildir. Büyükşehir Belediye Başkanı olarak şehre ait bütün sorumluluğun başında yer almak, ekipleri etkin bir şekilde yönetmek ve projeleri sonuca ulaştırmak en temel görevleri arasındadır. Yolları onarmak, şehrin altyapı sorunlarını gidermek, çevreyi korumak, şehir estetiğini güzelleştirmek, ulaşımı en iyi şekilde sağlamak ve vatandaşların yaşam kalitesini artırmak, fakir fukarayı gözetmek görevidir. Daha da önemlisi, hele hele şu dönemde sosyal belediyecilik yapmak en önemli görevdir.
Bütün bunlar için de, samimi ve tecrübeli bir ekip gerekiyor. Sami Başkan, ben ilk etapta belediye içinde çalışkan, işini bilen ve yapan, düzgün, kalifiye, ehliyet ve liyakat sahibi kimseye dokunmayacağım, dedi. Önceliğimiz çalışma ve performanslarına bakmadan ekip değiştirmek olmayacaktır, dedi. Doğrusu da budur. Zaten Belediyeyi Ak Partili başkandan teslim alıyorlardı. CHP'DEN veya başka bir Partiden devralmıyordu ki öncelik personelde yetki değişimi olsun!.
Ama hakikatte böyle mi oldu!?.
Elbetteki dediği gibi olmadı. Sami Başkan Malatya’nın can damarı, ulu çınarı olan, bütün hayatını bu şehrin alt ve üst yapısına vakfeden Mehmet MERT yeri dolduralamayacak bir belediyeciyi dahi alelacele görevden aldı. Şehrin yerle bir olduğu ve kimsenin Malatya'ya uğramadığı bir zamanda, ekibiyle MASKİ binasında yatıp kalkan, tek bir gün bile Malatya’yı terketmeyen, gece gündüz sahada olan Mehmet MERT'İN görevden alınış sebebini hâlâ anlamış değilim!.
Onun için bugün MASKİ takviye yapmasına rağmen, arızalara müdahale için maalesef taşeron firmalar edinmesine rağmen, depremin en şiddetli döneminden daha fazla sorun yaşıyor. Arızalara müdahale gecikiyor, sorunlar erken halledilmiyor. Oysa 6 Şubat depremiyle birlikte yepyeni bir Malatya kuruldu. Bahçesi, arsası olan herkes birer ev veya konteyner koydu. Tek tek her yere su ve alt yapı götürüldü. 73 konteyner kentin alt yapısı hazırlandı, temiz suları çekildi, pis su gideri ve kanalizasyonları yapıldı. Bir taraftan şehrin bütün altyapısı tamir edilirken diğer yandan adeta yeni şehir alt yapıları kuruldu.
Öyle kolay işler değildi. Büyükşehir Belediyesi o kadar çok çalışıyordu ki, dışarıdan gelen Malatya'da depremin olmadığını sanıyordu. Gerçekten yapılan belediyecilik çalışmaları bütün enkazı örtüyordu. Malatya tarihinin en büyük belediyecilik faaliyetleri depremden sonra yapılmıştır. Kimse mağdur bırakılmamıştır. Ankara'da hükümet ne kadar imkan varsa bölgeye sevkederken, aynı paralelde Büyükşehir Belediyesi de çalışıyordu. Bunların hepsine şahit olarak yazıyorum, birilerine yağ olsun diye değil. Kimseden bir menfaat da beklemiyorum. Kaldı ki menfaatimi düşünsem, mevcut başkanların hepsi bana daha yakınlar. Onlar için zamanında canımı siper etmiş, her şeyi göze almış biriyim. Onların doğruluğuna ve dürüstlüğüne sonuna kadar inanıyorum. Bütün makamları Sami Beyin ayaklarının altına sererim. Ama bugün Malatya’nın geldiği duruma bakınca patlama noktasına geldiğimi görüyorum.
Biliyorum ki, Sayın Sami Başkanın etrafındaki yetersiz bakiyeler, aramızı bozmak için, bak gördün mü Ebuzer efendiyi!, senin Ebuzer hocan neler yazmış diyeceklerdir!!!.. Bu durumda birileri eğer yılların dostluğunu ve vefasını leş kargalarına değiştirecekse varsın bildiğini yapsın!. Biz dostlarımızı düzlükte bulmadık!. Zor zamanda da onları yalnız bırakmadık!. Mevki ve makamlara gelince birileri nankörlük yapacaksa da yapabileceğimiz bir şey yoktur o zaman!..
Bu yıkılmış şehirde gönüllere dokunmak, şehri gezmek, halkın arasına çıkmak, onlarla hemhal olmak, hal hatır sormak, sokakta kunuşmak, halkın öncelikli beklentileridir. Başkan bey, halkın içine çıkacak, alnı ak yüzü pak insanlarla dolaşacak bu şehri!. Bu şehri bazılarının kişisel ihtiraslarına kurban etmeyecek!. Bu şehir bu süreçte tıpkı süt emen bebek gibidir. Ona göre muamele edecek!.
Bu makamlar birilerinin babasının malı değildir. Halkın ve ümmetin malıdır. Bugün var olan yarın olmacaktır. Bu makamlardan geçen nicelerini gördü bu millet!. Onların gönlünde taht kurmak önemli. Allah'ın rızası da kulun rızasında olduğu asla unutulmamalıdır!.
Sayın başkanım,
Bu şehre siz talip oldunuz. Enkazını devraldığınız şehrin her yerinde siz olacaksınız. Milletin yanında durup ne dediklerine kulak vereceksiniz. İsteklerini kale alacaksınız. Kâr ve zararlarını bu şehre nelerin yapılacağını anlatacaksınız. Bu şehir daha rezerv alanın ne olduğunu bilmiyor. Çünkü siz daha bunu anlatamamışsınız!.
Basını ne karşınıza, ne de arkanıza almayacaksınız. Basını yanınıza alacaksınız. Basınla kuyruk acısı olan birini belediye binasına sokmayacaksınız. Bu şehrin gözü, kulağı ve dili basınıdır. Beğenin veya beğenmeyin, basın bu şehre yıllardır karşılık beklemeden hizmet ediyor. Gerekirse o karşılığı siz vereceksiniz!.
Onları ne dürümcü yapacaksınız, ne de sahipsiz!. Her birini ayrı ayrı kıymetli görüp sahip çıkacak, şehrin farklı mihenk taşları olarak hepsine değer verip, iyi geçineceksiniz!. Onlarla sık sık bir araya gelmeye gayret etmelisiniz. Belediye Basında Malatya basınında çalışanlar kadar çalışanınız var. Hangisinin bu şehre bir katkısı var!? Hangisi çalışmalarınızı yüz binlere iletiyor!?. Hangisi Malatya'ya kamu hizmeti veriyor!?. Akşama kadar oturmuyorlar mı!?. Çalışanları ve işini yapanları tenzih ediyorum.
Halefiniz Sayın Selahattin GÜRKAN göreve geldiğinde Belediye Basın Daire Başkanlığını kapatmıştı. Müdürlüğü yetiyordu, hatta fazlaydı. Yeniden açmaya ne gerek vardı!?. Basın Daire Başkanlığını yeniden kurdunuz da Belediyeye ne sağladı!. Malatya'ya ne getirisi oldu!?. Bunu kim size yeniden kurdurdu!?..
Basın Daire Başkanlığınız sizinle halk arasında, enazından sizinle basın arasında hangi yolu açtı? Şehrin televizyonu aleyhinizde, şehrin gazetesi aleyhinizde, şehrin haber sitesi aleyhinizde, şehirde haberler aleyhinizde, şehrin sosyal medyası aleyhinizde... Peki Belediyenin basını nerede!?. Bütün bunların sebebi, yetki verdiğiniz verimsizler değil mi!?.
Malatya'da basın, siz yokken vardı. Bugünkü ekibiniz yokken onlar vardı ve Malatya'ya hizmet ediyorlardı. Onları bugün birileri ayağına mı çağırmalıydı!?.
Bir Genel Sekreter vekili, bir televizyon sahibini ayağına çağıracak da konuşacakmış öyle mi!?.
Kimsin LAN sen! kimi ayağına çağırıyorsun! Nereden geldin de işgal ettiğin makama beni çağırıyorsun, dememişse biri, bu kendisine saygısındandır. Kendisini onunla aynı kefeye koymadığındandır!..
Siz niye onlara gitmiyorsunuz, ziyaret etmiyorsunuz!?. Onlar sizin emir eriniz mi!?. Onları ayağına çağıracak kadar yol yordam bilmeyenler, bu şehre hizmet edemezler!..
Sahi ya, Sayın Başkanı kimler böyle yönlendirip Malatya ile kötü ediyor!?. Bundan daha kötü bir ekip olabilir mi!?. Sayın Başkanım, bu adamlarla mı bu şehre hizmet edeceksiniz!?. Bunlar hizmet erbabı, yani aylıkçı değil, CV yapan veya menfaatlerini düşünenler değil, Malatya’yı imar ve ihya edecek akıllı insanlar öyle mi!?.
Bugünlerde Malatya’yı yeniden inşa etmek yerine belediye ile halk ve STK'LAR arasında sorunların artmasına tanıklık ediyoruz. Depremin ardından neredeyse iki yıl geçti. Ancak yollar hâlâ bozuk, mahallelerin arasındaki sokaklar çukurlardan geçilmiyor. Kaldırımlar taşsız, yollar asfaltsız. Çevre yolu asfaltını Karayolları hâlâ bitiremedi. Şehrin kalbine inen yollar, adeta bir savaş alanı gibi. Kötü yollar ve ulaşım Malatya halkının günlük yaşamını zorluyor!.
Sayın Başkanım,
Malatya Büyükşehir Belediye Başkanı olarak en önemli görevlerinizden biri, sorunları zamanında tespit edip çözüm üretmek için güçlü ve dinamik bir ekip oluşturmaktır. Bugüne kadar ekibinizle toplanıp öncelikli sorunlarımız şunlardır deyip alt alta yazıp, sonra da haydi herkes işinin başına dediniz mi!?. Tek bir şikayet ve sorun istemiyorum, bu milletin bütün istediklerini verin, sıkıntılarını giderin dediniz mi!?.
Görüyoruz ki, ekibiniz şehrin imarında, halka hizmette ve görevlerinde yetersiz kalıyorlar. Eğer mevcut kadro şehri hak ettiği şekilde yönetemiyorsa, cesurca adımlar atarak doğru kadroları kurmak sizin görevinizdir. Halkın refahını sağlamak için ekip yönetimi konusunda vatandaş daha güçlü adımlar bekliyor sizden. Malatya halkı, sorunları çözecek kararlı bir yönetim görmek istiyor.
Sayın Başkanım, iki gözüm, gardaşım,
Malatya halkı, uzun zamandır ileri tarihli vaatlerle yetinmek zorunda bırakılıyor. Vaatler verildi, demeçler havada uçuştu. fakat şehirde gözle görülür bir gelişme olmadı. Oysa bir belediye başkanının görevi, halkın beklentilerini karşılayan kalıcı çözümler üretmektir. Gözle görülür, hissedilir bir değişim için harekete geçmenizi bekliyoruz. Malatya’nın geleceği sizden soruluyor. Millet demeç değil, icraat istiyor. Başkanını yanında istiyor. Malatya'da halk gerçekten ne yaptığınızı da bilmiyor. Kendinizi ifade edemiyor, anlatamıyorsunuz. Çırpınıyorsunuz, bu şehirde güzel şeyler yapmak için uğraşıyorsunuz, dürüstsünüz sonuna kadar. Ama yalnızsınız, çünkü ekibiniz bal yapmayan arılar gibi. Yaptıklarınızdan da bu millet habersiz.
UNUTMAYIN!
"Millet yaptıklarınızdan habersiz ise, basında haber sizsiniz..."
Fi Emanillah.
Ebuzer AYDIN
"Ey Kalemim! Bir Gün Doğru Bildiklerini Yazmazsan Kolumla Beraber Kırar Atarım Seni"