Sami Er'in Gizli İntikamı: Gürkan Hedefte

Sami Er’in kaptan köşkünde boy göstermesiyle Malatya Büyükşehir Belediyesi’nde yeni perde açıldı ama perdedeki oyun eski; klasik bir intikam tragedyası! Selahattin Gürkan, borç batağıyla suçlanıyor. Peki, gerçekten mali kriz mi bu, yoksa bir intikam oyunu mu?

Ah Malatya, ah! Burada her yeni başkan, selefini suçlar, devir teslimler hep böyle. Ama Sami Er bir adım daha ileri giderek, mali tabloyu bir kenara bırakıp, Gürkan’ın siyasi itibarını da hedef alıyor. Aslında bu borçlar, Ahmet Çakır ve Hacı Uğur Polat’ın dönemlerinden kalan ağır bir yük. 2019’da Gürkan, 2 milyar TL borçla nasıl mücadele etti bir bilseniz! Dolar o zamanlar 5.5’tı, borç 363 milyon dolardı. Şimdi dolar 32.5. Hesap basit: 11.8 milyar TL borç ediyor bu. Dolar fırladı, borç dağ oldu.

Sami Er, sanki bu durumu Çakır ve Polat’ın gölgesinde kalmış hesapları kapatmak, onların intikamını almak için kullanıyor gibi. Malatya’nın mali sıkıntıları mı dert Sami Er’e yoksa Gürkan’ı köşeye sıkıştırmak mı? Burada, Çakır ve Polat’ın gölgesinde bir hesaplaşma sahneleniyor gibi duruyor.

Siyasi kulis oyunları, Malatya’nın asıl meselelerini gölgeliyor. Halk gerçek çözümler beklerken, siyasi aktörler kendi aralarında eski defterleri karıştırıyor. İşte Malatya’nın trajedisi burada: Gerçek sorunlar ikinci plana atılıyor, siyasi intikamlar ana sahneyi işgal ediyor.

Sami Er’in belediyede oynadığı bu oyun, sadece Selahattin Gürkan’a yönelik değil, Malatya halkına karşı da bir “saygısızlık”. Gerçek liderlik, geçmişin gölgeleriyle savaşmak değil, geleceğe sağlam köprüler kurmaktır. Sami Er ve ekibinin bu siyasi manevralar yerine, Malatya’nın gerçek sorunlarına odaklanmaları gerekiyor.

Malatya, gerçek kahramanlarını bekliyor. Ancak sahnede aktörler sürekli değişse de, oynanan oyun aynı. Malatya’nın kaderini değiştirecek cesur yürekler nerede? Bu işte bir hikmet var.                         

SAMİ ER’İN KREDİ ÇELİŞKİSİ: MALATYA’DA SİYASİ PERDE ARKASI

Malatya Büyükşehir Belediyesi’nin son meclis toplantısında ilginç anlar yaşandı. Belediye Başkanı Sami Er, “Personel maaşını ödemek için 85 milyon TL kredi çektik” demişti. Ancak, meclis kararı olmadan böyle bir hamle yapmak? İşte orada durun! Bu, Malatya’nın siyasi sahnesinde dönen dolapların küçük bir yansıması sadece.

Bir yandan Sami Er, 85 milyon TL kredi çekildiğini açıklıyor, diğer yandan inkar ediyor. “Ben çekmedim” diyor. Peki, bu kredi meselesi nasıl çözülecek? Çekildiyse, meclis onayı nerede? Bu, Sami Er’in mali politikaları konusunda şeffaflığa olan bağlılığını sorgulatıyor. Gerçekten şeffaf mı, yoksa sadece bir perde mi?

Bu durum, Sami Er’in Selahattin Gürkan’a karşı bir düşmanlık beslediği şeklinde bir varsayımı akla getiriyor. Bu kredi meselesi, Gürkan’ı kötü gösterme çabasının bir parçası gibi duruyor. “Kardeşim bohçalı bir belediye devraldım, ne yapayım?” demek, belki de kendi yönetim zaaflarını örtbas etmek için bir taktik. Ancak bu taktik, Sami Er’in yönetim kabiliyetini de gözler önüne seriyor. Acaba mali işlerde bir acemi mi, yoksa danışmanlarının etkisinde mi?

Bu durum, Malatya’nın mali sağlığı için ciddi endişeler barındırıyor. Eğer bir belediye başkanı, kritik mali kararları meclis onayı olmadan alıyorsa, bu durum diğer mali kararlar için de geçerli mi? Malatya’nın geleceği, bu tür belirsizliklerle dolu politikalarla nasıl şekillenecek?

Şimdi Malatya halkı, Sami Er’den gerçeklerin peşinde net açıklamalar bekliyor. Sami Er’in bu kredi çelişkisi, sadece mali bir mesele değil, aynı zamanda siyasi bir oyunun da göstergesi. Malatya’nın siyasi arenası, bu tür meselelerle daha ne kadar meşgul edilecek? Gerçek sorunların çözümü için somut adımlar atılacak mı, yoksa siyasi perde arkası oyunları devam mı edecek?

STOK, KASA VE DEMİR: SAMİ ER’İN GÖZDEN KAÇIRDIKLARI

Malatya Büyükşehir Belediye Başkanı Sami Er, göreve başlar başlamaz 17 milyarlık bir borç yüküyle karşı karşıya olduğunu iddia ederek bir tablo çiziyor. Ancak, bu 17 milyarlık borç uzun vadeli bir taahhüt. Unutmayın, eğer borcu yarı yarıya azaltmak istiyorsanız, erken ödeme yapmak bir seçenek. Yine de Sami Bey’in bu dramatik sunumu, gerçeklerin yalnızca bir yüzünü aydınlatıyor. Göz ardı edilenler ise Esenlik Şirketi’nin kasasındaki para, depolardaki malzemeler ve ayrıştırma merkezlerindeki demirlerdir.

Esenlik Şirketi, 60 milyon borçla devralınmış olsa da, Gürkan döneminde yapılan stratejik hamlelerle bu şirket, adeta küllerinden doğmuş. Şirket, 254 milyon TL nakit ve 297 milyon TL değerinde stok ile sadece borçlu bir kuruluş olmaktan çıkmış, Malatya’nın ekonomisine katkı sağlayan bir varlık haline gelmiş. İronik bir şekilde, Sami Er bu durumu göz ardı ediyor veya edemiyor.

Sami Er’in bu yaklaşımı, acaba bilinçli mi, yoksa bilgi eksikliğinden mi kaynaklanıyor? Malatya’nın mali yapısı ve Esenlik’in başarısı, Sami Er’in siyasi arenada sergilediği dramatik tavırlarla çelişiyor. Yıkım ihalesinde elde edilen 600 milyon TL’lik demir, şirketin değerini ve Malatya’nın ekonomisine olan katkısını gözler önüne seriyor. Bu, bir yandan şehrin potansiyelini ortaya koyarken, diğer yandan Sami Bey’in mali yönetim stratejilerini sorgulatıyor.

Malatya halkı, gerçekleri öğrenme hakkına sahiptir. Borç rakamlarının arkasında yatan başarı hikâyeleri, siyasi oyunların gölgesinde kalmamalı. Sami Er’in mali politikaları ve stratejileri, şeffaf bir şekilde Malatya’nın lehine işlemeli, Esenlik Şirketi gibi başarı öykülerini ön plana çıkarmalıdır. Gerçek mali durum ve stratejik başarılar, politik manevralardan daha ağır basmalıdır. Sami Bey, Malatya’nın mali sağlığı için somut adımlar atmalı ve gerçek başarıları gölgelememelidir.

SAMİ ER’İN YERİN ALTI YANILGISI: MALATYA’NIN GÖMÜLEN DEĞERLERİ

Malatya Büyükşehir Belediyesi’nin Dünya Kayısı Ticaret Merkezi, 90 adet 75 metrekarelik depo ve 80 ofise ev sahipliği yapıyor. Fakat Belediye Başkanı Sami Er bu değerli yapıları “yerin altı” diyerek adeta göz ardı ediyor. Bu ifadeyle, Başkan Er, bu önemli ticari alanların sadece fiziksel konumlarına değil, aynı zamanda ekonomik değerlerine de gölge düşürüyor.

Başkanın bu yanılgısı, Malatya’nın ticari potansiyelini nasıl bir kenara ittiğini gösteriyor. Bu geniş depolar, tırların rahatlıkla girebildiği ve çeşitli ticari faaliyetler için ideal olan yapılar. Bu altyapı, Malatya’nın kayısı pazarını ve diğer ticari girişimlerini destekleyecek nitelikte. Yani, Sami Bey’in bu yerleri küçümseyerek “yerin altı” olarak tanımlaması, Malatya’nın ticari ve ekonomik fırsatlarını gömmekten başka bir işe yaramıyor.

Gerçek şu ki, bu 90 depo ve 80 ofis, sadece depolama ve idari işler için değil, aynı zamanda şehrin ekonomisine can suyu olacak projeler için de büyük bir potansiyel taşıyor. Sarkastik olan ise, Sami Er gibi bir liderin, bu potansiyeli yerin dibine göndermesi. Eğer Malatya’nın gerçekten bir dünya kayısı ticaret merkezi olmasını istiyorsak, bu tür yanılgılardan sıyrılmamız şart.

Bu, sadece bir yönetim hatası değil, aynı zamanda bir vizyon eksikliği. Malatya gibi zengin kaynaklara sahip bir şehrin, bu kaynakları nasıl değerlendireceği konusunda daha bilinçli, açık görüşlü ve stratejik düşünebilen liderlere ihtiyacı var. Sami Bey’in bu “yerin altı” ifadesi, belki de Malatya için daha geniş ve kapsayıcı bir bakış açısına olan ihtiyacı gözler önüne seriyor. Malatya’nın değerleri, yerin altında kalmamalı, tam tersine en üst seviyede değerlendirilmeli. Yoksa, şehir bu yanılgılar yüzünden gerçek potansiyelini asla göremeyebilir.

SAMİ ER’İN İLGİNÇ ZARF NUMARASI: MALATYA’NIN SAHNE ARKASI

Malatya’nın kaderi, Sami Er’in göreve gelmesiyle bir tiyatro sahnesine döndü, hem de tam bir kıyamet senaryosu! 6 Şubat’ta Kahraman Maraş’taki depremlerle sarsılan bu şehir, Sami Bey’in yönetimi altında üç zarf metaforuyla yeni bir perde açtı. İlk zarf açılır açılmaz, klasik bir hamle: “Önceki yöneticiyi suçla.” Selahattin Gürkan’ı 17 milyar borçla suçlamak, sanki zarftan çıkan ilk talimat.

Peki, ikinci zarf ne zaman patlayacak? Bu sefer sahne kimleri suçlayacak? Yönetim ekibi mi, yoksa Malatya’nın bütünü mü? Drama kralı Sami Er, bu perdede ne tür bir kurtuluş reçetesi sunacak, bekleyip göreceğiz.

Üçüncü zarf, finalin büyük sürprizi: “Sen de üç zarf hazırla.” Yani, bir sonraki felaket senaryosu için kendi zarflarını hazırla. Sami Bey, Malatya’nın depremle sarsılmış gerçek sorunlarına karşı sahici ve etkili çözümler üretebilecek mi, yoksa sadece zarf mı değiştirecek?

Bu zarf gösterisi, Malatya’nın gerçek sorunlarını örtbas etme çabası olarak sahneye konuyor. Sami Er’in liderlik beklenirken sergilediği bu zarf numaraları, bir sonraki perde için kulis yapmaktan öteye gitmiyor. Gerçek sorunlar çözüm beklerken, seyirci bu politik oyunlardan bıkkın. Acaba finale doğru Sami Bey, gerçek çözümlerle mi çıkacak ortaya, yoksa yine mi zarflarla oynayacak? 

Malatya’nın bekleyişi sürüyor, perdeler henüz kapanmadı.

LAF EBESİ: Sami Er, Cumhurbaşkanı’nın bile ‘belediyecilik dersi almak isteyen Malatya’ya gelsin’ dediği Selahattin Gürkan’dan koltuğu devraldı ama muhalefetten çalmış gibi davrandı; bu, mecliste oturan CHP’li üyelerin bile kafasını karıştırdı.

Selam ve dua ile
Fiemanillah