Selahattin Gürkan’dan Sami Er, Bayram Taşkın ve İlhan Geçit’e: Bir Belediye Reisinin Hizmet Mirası Üzerine Sessiz Bir Ders

Bir kasabanın eski belediye reisi, senelerce hizmet etmiş, ama hiç “bahsetmemiş”. Makamına yeni oturan reis, her şeyi kendisinin “icra” ettiğini iddia ederek halkın takdirini (!) kazanmaya çalışmış. Bir gün, kasabanın en yaşlısı meydanda söz almış ve demiş ki, “Bu ağaçlar yıllar önce dikildi, genç reis. Meyvelerini sen topluyorsun, fakat unutma ki tohumları atan başkası.”

EMEK HIRSIZLIĞI VE İNTİHALİN GÖLGESİNDE SİYASET

Bu sözler üzerine, yeni reis, eski reisin “emeklerini” anlayıp ona şükranlarını sunmaya gitmiş. Kasaba halkı da hakiki hizmetin sahibinin kim olduğunu anlayınca, eski reisi “saygıyla” anmış. Bu olay, hakiki başarının “sessizce” de olsa sonunda “takdir” edileceğini herkese hatırlatmış.

MALATYA’DAKİ HİZMET YARIŞI VE MİRASIN SİYASETİ

Malatya Büyükşehir Belediyesi’nin koltuğunda oturan bir reis, yıllar boyu kenti için sayısız proje geliştirmiş, bunları hayata geçirmiş. Fakat dönem sonunda yeniden aday gösterilmeyince, işler bir anda değişmiş. İşte bu noktada, Selahattin Gürkan’ın hikayesi önem kazanmış. Gürkan, yeniden aday gösterilmeyince, yerine gelen isimler, onun emekleri üzerinden politik kâr sağlama yoluna gidebilir. “Ben yaptım, ben ettim” naraları, asıl emek sahibini gölgede bırakabilir. Zira bu mümkinattandır…

Lakin Gürkan’ın duruşu, bu yaygın pratik karşısında bir istisna teşkil etmiş. Metanetini koruyarak, vakarlı bir şekilde görevini son ana kadar sürdürmüş ve projelerini bizzat bakanlara gezdirmiş, hatta bazı açılışları onlara yaptırmış. Bu hareketiyle, adeta “intihalin” önüne geçmiş; çünkü yaptığı işlerin “kalitesi” ve “sahipliği” artık kamuoyunca bilinmiş.

HİZMETİN GERÇEK YÜZÜ VE İNSANLARIN TAKDİRİ

Lakin ibretlik olan, Selahattin Gürkan’ın bu tutumunun yanı sıra, yeni dönemin belediye reisleri Sami Er, Bayram Taşkın ve İlhan Geçit’in, Gürkan’ın projelerini tek tek gezdirerek bunları kamuoyu ile paylaşması olmuş. Bu, “siyasi” ve “etik” bir “manevra” olarak algılanabilir; ancak gerçek şu ki, bu durum, siyasetteki emek “hırsızlığı”na ve “intihale” karşı alınabilecek en sağlam tedbirlerden biridir.

SESSİZ KAHİNLERİN MİRASI

Diğer yandan, Yeşilyurt’un eski belediye reisi Mehmet Çınar veya Battalgazi’nin eski reisi Osman Güder gibi isimler de benzer bir strateji izleyebilirdi. Güder’in projeleri, örneğin Şehit Fevzi mahallesine TOKİ’nin girmesi, Derme deresinin ıslahı, Kırkgöz projesinin hayata geçişi ve Battalgazi -eski Malatya- merkezinin cazibe merkezi haline getirilmesi gibi önemli çalışmalar olsa da, kendini ve projelerini doğru ifade edememesi, yeniden “aday gösterilmemesine” yol açmıştır.

SÖZÜN ÖZÜ: HİZMETİN SUSTURULAMAZ SESİ

Bu durum, yerel yönetimlerde ve siyasette, gerçekleştirilen işlerin değeri kadar, bu işleri halka nasıl sunup anlattığımızın da “büyük önem” taşıdığını gösterir. Yapılan hizmetlerin ve projelerin fark edilmesi ve layıkıyla takdir edilmesi için, onları doğru şekilde kamuoyuna “sunmak” ve “sahiplenmek” esastır. Aksi takdirde, emek hırsızları ve intihal, gerçek başarıları ve emekleri gölgede bırakabilir. Selahattin Gürkan’ın hikayesi, siyasi arenada emeğin ve dürüstlüğün zamanla mutlaka takdir göreceğini ve hizmetin gerçek sahiplerinin unutulmayacağını bizlere hatırlatır.

ATA SÖZÜYLE YANSIMA: GERÇEK EMEĞİN VARLIĞI

“Bir kıvılcım büyük yangınları başlatır.” Bu ata sözü, küçük görünen samimi çabaların ve emeklerin zamanla büyük etkiler oluşturabileceğini hatırlatır. Selahattin Gürkan’ın son zamanlarda ki “sessizliği” ve “mütevazılığı”, samimi ve özverili hizmet anlayışının, zamanla halkın kalbinde derin bir iz bırakacağının ve hizmetin gerçek mimarlarının asla unutulmayacağının kanıtıdır.

Selam ve dua ile
Fiemanillah