SEN DE İZLER KALIRSIN!..
03 Şubat 2020, Pazartesi 05:30
SESLİ MAKALE
Çocukluk yıllarımızda bisküvi, çiklet veya sigara paketlerinin üzerinde bazı “Arapça” ibareler görünce, Kur'an'ı Kerim'den “ayet” sanıp, hemen yerden kaldırıp, öperek başımız üzerine koyup, yüksek bir yere bırakırdık. Yıllar sonra ise bu hatıra aklıma gelince, tebessüm etmekten kendimi alıkoyamıyorum.
Bunu yazmamın sebebi, kelime dağarcığı kısıtlı ve “Frenk illetine tutulmuş” bazı kimseler, Osmanlı Türkçesi'nden bazı terimleri kullanmam sebebiyle; din ve diyanetten “dem” vurduğumu zannedip, bel altı vurmaya çalışıyorlar.
Allah'ın emrettiği şekilde bir yaşantı içerisinde olmak, her Müslüman gibi şahsımın da en büyük arzusudur. Bunun böyle bilinmesinde herhangi bir mahsur görmüyorum. Taaccüp ettiğim şey, kendilerini “aydın” zannederek karanlık zihniyetin, cehaletlerini gizlemek için\ atalarının atalarıma düşmanlığı cinsinden, din ve diyanet düşmanlığı yapmalarıdır.
İZLER KALIRSIN
Bugünlerde tuttuğum bir duvar yazısını şu şekilde kurguladım: “Ben iz bırakırım. İzler kalır. Sen de izler kalırsın”
SİZ BANA EKMEK ATIYORSUNUZ!
Yeşilçam filmlerinin efsane kötü adamı Erol Taş ile ilgili okuduğum bir yazı aklıma geldi. Erol Taş, güzel ülkemin bir şehrinde rol aldığı bir filmin galasına katılmış. Film gösterimi bitmiş bütün oyuncular sahneye çıkmaya başlamış. İsmi okunup sahneye gelen herkes alkışlanırken, Erol Taş bir yandan yuhalanıyor, bir yandan da taş ve yumurta yağmuruna tutuluyormuş. Yeşilçam'ın kötü adamı bir anda kollarını seyirciye açmış ve “Siz bana yumurta atmıyorsunuz. Siz bana ekmek atıyorsunuz. Demek ki ben işimi layıkıyla yapıyorum.” demiş.
Şimdi ben de diyorum ki; Yazdıklarım ve yayınladıklarım sebebiyle beni eleştiren, başka başka işler için taklalar attığımı ima eden ve üstüne bir de tehdit edenlere diyorum ki; Siz bana ekmek atıyorsunuz…
BAZILARI FETÖ'YLE AŞK YAŞARKEN…
Gazetemiz yazarlarından Elektrik Yüksek Mühendisi sayın Bilgin Akbal'ın şahsıma yönelik sözleri çok hoşuma gittiği için burada paylaşmak istedim: “Onlar FETÖ'yle aşk yaşarken, sen Beşiktaş'ta FETÖ'yle mücadele ediyordun…”
“HASET”İ TERK ETTİM…
Arap şairlerinden Esmaî'nin şöyle bir sözü var: Sahrada bir adam gördüm 120 yaşındaydı. Ona böyle bir ömür de bu canlılığın sebebini sordum. Dedi ki, “Haseti terk ettim. Ceset baki kaldı”
Esmaî'nin bu sözüne âcizane diyorum ki; Hırs neticesinde meydana gelen haset var ya, adamı verem eder…
ATTIĞIM TAŞ, ÜRKÜTTÜĞÜM KUŞA DEĞMİŞ…
Sosyal medyadan veya oradan – buradan şahsıma saldıranlar son zamanlarda iyice arttı. Attığım taş ürküttüğüm kuşa değmiş anlaşılan…
TEŞEKKÜRLER ÇALIK'A, TEŞEKKÜRLER ATEŞ'E…
Şeker pancarı üreticilerine devlet tarafından yapılan destekleme ödemeleri her yılın Nisan ayında yapılıyordu. Bu seneki ödemenin 40 gün öne çekildiği haberini alınca üreticimiz adına sevindim. Ödemenin öne çekildiği haberini ise Malatya Milletvekilimiz sayın Öznur Çalık'tan öğrendik. Sosyal medya hesabından bir açıklama yapan Öznur Çalık, “Yazıhan İlçe Başkanımız sayın Veysel Ateş'in şeker pancarı üreticileriyle ilgili taleplerini bize iletmesi neticesinde, Türkiye Şeker Fabrikaları Genel Müdürümüz sayın Mücahit Alkan'la görüşmelerimiz oldu. Bu görüşmeler neticesinde, konu Hazine ve Maliye Bakanımız sayın Berat Albayrak'a sunuldu. Kendileri bununla ilgili çalışmanın yapılması talimatı verdi. Bu çalışmalar meyvesini verdi. Şeker pancarı üreticilerimizin ödemeleri pazartesi günü yapılacak.” ifadelerini kullandı.
Deprem sebebiyle sıkıntılı günler geçiren çiftçilerimizi bir nebze dahi olsa rahatlatacak bu güzel gelişmeye vesile olan Ak Parti Malatya Milletvekilimiz Öznur Çalık ve Ak Parti Yazıhan İlçe Başkanı Veysel Ateş'e teşekkür ediyorum.
ALLAH'IN GÖRÜNMEZ ASKERLERİ
Bugün Çin'in İslam âlemine bahusus Doğu Türkistan'daki Uygur Türkleri'ne yaptığı her şey orta olduğu halde, maalesef İslam âlemi sınıfta kalmıştır. Fakat unutulan şey, Allah'ın semada ve arzda askerlerinin olduğudur. O mazlum ve mağdurların duası kabul olunmuş olacak ki; Allah, Çin'lilerden Corona Virüsüyle intikam alıyor.
Bu durum, geçmişte yaşanmış şu olayı aklıma getirdi:
“Yunan Başbakanı Venizelos, İngiliz Başvekili Lloyd George'dan elli bin kişilik silâh almıştı. Bu silâhlarla Anadolu'ya taarruz edeceklerdi. Bunu öğrenen Bedîuzzamân Hazretleri bir Cum‘a gecesi sabâha kadar duá etti. Sık sık şu duáyı tekrârlıyordu: “Yâ Rabbî, Senin askerin çoktur. Bu mel‘únlara fırsat verme!”
Ertesi gün, Yunan Kralı I. Aleksandros'u sarayının bahçesinde gezinirken bir maymun ısırdı. Maymun oracıkta öldürüldü. Yunan Kralı da ısırmanın te'sîriyle öldü. O hengâmede Yunanlıların plânı da alt üst oldu. Plânların bozulmasına müthiş öfkelenen Lloyd George şöyle diyordu:
“Doğu, belki de Batı târîhinin bir maymunun bir adamı ısırması yüzünden değişmesi, her büyük fâcianın sahîfelerinde rastgelinen tuhaf tesádüflerin bir oyunundan başka bir şey değildir.”
1921 başlarında meydana gelen bu hâdise üzerine Yunanlıların Anadolu'ya asker ve silâh sevkiyatı bir müddet te'hír olmuş, o sırada henüz teşkîlâtlanma safhasındaki Anadolu harekâtı râhat bir nefes almıştı.
Kâfirler bu hâdise üzerine müthiş üzüntü içerisindeyken; Bedîuzzamân, zálimlerin plânlarının Allah'ın izniyle bozulması üzerine çok sevinmiş ve “Mücâhid Bir Hayvânın Mersiyesi” başlığı altında bir mersiyeyi kaleme almıştı.
İKİSİ DE TÜFENKCİ'YE DİKKAT ÇEKTİ!..
Bu hafta yayınladığımız iki röportajda da önemli isimleri konuk etmiştik. Bunlardan birisi Hikmet Tanrıverdi, diğeri ise Bilal Yıldırım'dı. Bana “Murat bey, geçmişte Malatya'da siyaset yapmış isimlerin her birinin bir hikayesinin sembolü Malatya'da var. Lakin şimdiki siyasetçilerimizin neden yok?” şeklindeki itiraza iki isimden de Bülent Tüfenkci vurgusu geldi.
Hikmet Tanrıverdi: “Malatya beş yıl sonra Gaziantep'i geçer… Bülent Tüfenkci Bey'in Bakan olması Malatya için dönüm noktasıydı. Kendilerine çok teşekkür edilmeli. Çok naif bir insan ve Malatya'ya katkısı çok. O olmasaydı bu hale gelinemezdi. Malatya'nın yöneticileri de daha aktif hale geldi. Eksikler olabilir; ama çok şey yapılıyor. “Memlekete ticari olarak ne katabiliriz?” diye düşünülmeli. 3. OSB kuruldu. Yatırım yapmak isteyenlere ben de vesile oldum. Malatya ile alakası olmayan birkaç firmayı yönlendirdim…” derken
Bilal Yıldırım ise: “Malatya'da şu anda 6. Bölge teşvikten dolayı gerçekten ciddi yatırımlar var. Bizim de Elazığ'dan buraya gelmemizin sebebi 6. Bölge teşvikiydi. Malatya'nın kendi memleketimiz olması da ayrı bir tercih sebebimizdi. 3. Organizenin hemen hemen tamamında insanlar bir şeyler yapmaya çalışıyorlar(…) ”
6. BÖLGENİN KAHRAMANI TÜFENKCİ'DİR
Bilal Yıldırım devamla “6. Bölgenin Malatya'ya gelmesinin kahramanı dönemin bakanı sayın Bülent Tüfenkci'dir. Kendisinin bizim de burada bu tesisi yapmamızda çok emeği var. Son gün Bülent Beye projemizi yeniden anlattık. O gün Cumartesi olmasına rağmen Bülent Bey, projeden dolayı çok heyecanlandı ve resmi daireleri açtırarak buranın tahsisini yapmamızı sağladı. Sayın Bülent Tüfenkci, bu durumun çok hoşuna gittiğini ve bu şekilde işlerin yapılması gerektiğini söylemişti. 6. Bölgenin en büyük avantajı, biz aldığımız makinelerin, ekipmanların, inşaatının KDV'sinden muhafız. Bunu yapıyoruz devlet bize tekrardan KDV'sini veriyor. İkincisi kaç kişi çalıştırmamız gerektiğine dair istatistiğini çıkarıyor ve SSK indiriminden faydalanıyorsunuz. Personelin yüzde 10 ödemesini siz öderken diğerini devlet ödüyor. Zaten bunlar yetiyor. Tekstil fabrikalarının buralara gelmesinin sebebi budur. 500 kişi çalıştırıyorsa SSK'sı 2-3 yılda amorti edecek şekilde oluyor” açıklamalarında bulunuyor.
Selam ve dua ile
Fiemanillah…