Seyidoğlu, Seydioğlu ve Güneşin Altın Yumurtası kayısı!...
15 Temmuz 2019, Pazartesi 07:56
(SesliMakale)
Malatya Büyükşehir Belediye Başkanı Selahattin Gürkan, Malatya Kayısı Festivali'nin adını "Güneşin Altın Yumurtası Kayısı” şeklinde değiştirince, fantazi, korku ve bilim kurgu edebiyatına damga vuran yazarlardan Ray Bradbury'nin kitaplarından biri geldi aklıma. Amerikalı yazarın “Güneşin altın elmaları” adını taşıyan bir eseri var. Keşke "Güneşin Altın Yumurtası Kayısı" yerine “Yumurta” kelimesini kaldırıp “Güneşin Altın Kayısıları” diyerek Ray Bradbury'e haksızlık yapılmasaydı. Bu durumdan geçtiğimiz hafta Türkiye'nin gündemine oturan trafik magandalarının daha önce yaptıkları isim araklamasını hatırladınız mı? Millet, magandalar sebebiyle “Seyidoğlu Baklavaları'nı” protesto etmeye başlamıştı. Halbuki “Seyidoğlu” değil “Seydioğlu” idi magandaların sahibi olduğu firma. Kayısı festivalinin yeni adı da bunun gibi “çakma” geldi. Halbuki festivalin adı üzerinde biraz daha çalışılabilirdi...
“ERZİK İSTİFA, ERZİK İSTİFA”
Çocukluk yıllarımdı… Cumhurbaşkanımız Turgut Özal'ın Malatya'da katıldığı son Kayısı Festivali'ydi. Özal, Soykan Parkı'nın orada on binlerce Malatyalıya hitap ediyordu. Nasıl olduysa elimdeki pankartla en ön safta ben de vardım. Malatyaspor'a yapılan haksızlıklara tepki göstererek, dönemin futbol federasyonu başkanı Şenes Erzik aleyhinde, “Erzik istifa, Erzik istifa” diye bağırmaya başladım. Bir anda arkamdaki kitle de bağırıyordu “Erzik istifa, Erzik istifa” ... Sonrasında ise Cumhurbaşkanımız Turgut Özal, sağ elini kaldırarak, “Bu bayram Erzik bayramı değil, kayısı bayramıdır. Ben inanıyorum ki Malatyaspor hak ettiği yere gelecektir…” demişti. Malatya Büyükşehir Başkanı Selahattin Gürkan'ın Kayısı Festivali'yle Malatyalıları tekrar buluşturuyor olması, Özallı yıllara kadar götürdü beni.
UÇUŞLAR, FESTİVALİ VURACAK…
İstanbul Havalimanı'nın açılmasıyla birlikte Malatya uçuşlarında bir “gariplik” ortaya çıktı. Seferlerin azalmasıyla birlikte bilet fiyatları da uçuşa geçti. Hadi bilet fiyatlarını da bir kenara bırakalım, seferlerin aktarmalı olması başta ben olmak üzere herkesi çileden çıkarttı. Kayısı Festivali'ne katılmak üzere 17 Temmuz için direkt uçuş aradım. Yok. Uçuşların aktarmalı olması sebebiyle 8-10 saatimiz seyahatte geçecek. Yaşanan bu olumsuzluk sebebiyle İstanbul'daki işadamlarımızın Kayısı Festivali'ne katılımının zayıf olacağı kanaatindeyim.
VALİLİK PERSONELİ HORUL HORUL ÇALIŞIYOR!..
Yukarıdaki fotoğrafa bakıyor ve soruyorum. Bu kareyi kim, nasıl ve ne zaman yakalamış? Bu karenin bir kurgu olma ihtimalini de göz ardı etmeden düşündüklerimi sıralayayım:
Valilik personeli, “horul horul” çalışıyor. İşin özeti bu…
Neden mi?
Çünkü, Yatırım İzleme ve Koordinasyon Başkanlığı'nda şu anda 120'den fazla insan istihdam ediliyor.
30-40 kişilik işe 100'den fazla insanı verirsen, herkes işini bir diğerine havale eder. Diğeri de “O yapmıyor, ben niye yapayım?” der.
Personel sayısını düşürürseniz, bir saatlik iş, 3 gün beklemez.
Not: Valilikte yan gelip yatan ile vatandaşın işini görmek için bütün samimiyetiyle çalışan kişiler maalesef aynı değeri görüyor. Sayın Valimiz bu işe bir çözüm bulmalıdır.
EMNİYET MÜDÜRÜMÜZÜN GÖRÜŞÜNÜ DE ALMAK İSTERİM!..
“Malatya'ya ne oluyor?” Ya da “Malatyalı'ya ne oluyor?” şeklinde birkaç soru geçiyor aklımdan. Son birkaç gün içinde Malatya'daki silahlı saldırı, cinayet, yaralama, hırsızlık ve arsızlık haberlerine denk geldim. İsteyen internette arama motoruna bakabilir. Karşınıza çıkacak linklere tıkladığınız zaman görürsünüz yukarıdaki soruları neden sorduğumu…
“SEZAİ YILMAZ'I ÖRNEK ALIN…”
Aslen Ermeni asıllı bir vatandaşımız olan Fidel Tavra ile röportaj yapmıştım. Fidel hanım “Paris'te bulamadığımız şifayı Malatya'da bulduk” ifadesiyle sözüne başlayarak eşinin rahatsızlığından ötürü yaşanmış dramatik hikayesini bana anlatmıştı. Sonrasında ise Malatya'da nasıl şifa bulduklarına dair detaylar vermişti. Geçen hafta ise Mardin Artuklu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ahmet Ağırakça ile röportaj yaptım. Sayın Akça, Sezai hoca ve ekibini kastederek “Malatya yaşam pınarı oldu” şeklinde ağabeyinin başından geçenleri geniş geniş anlattı.
Dün de bir telefon görüşmesi gerçekleştirdim. İlminden istifade ettiğim kıymetli hocam Mehmed Doğan (Molla Muhammed)'ın hayır duasını aldıktan sonra, kendisinden Malatya'mızın gururu Prof. Dr. Sezai Yılmaz ile ilgili görüşlerini talep ettim.
Pensilvanya'daki hainin havarileri tarafından kurulan kumpasla, büyük sıkıntılar çeken Muhammed Doğan Hocaefendi, Sezai Yılmaz için öncelikli olarak dua buyurdular. Prof. Yılmaz'ın Malatya ve ülkemiz için büyük bir değer olduğunu söyleyen Molla Muhammed Hocam, “Sezai Bey görevi nedeniyle hayatını bütün insanlara ve Müslümanlara feda etmiştir. Sezai Bey gibi işinin ehli kişiler topluma lazımdır. Eğer Türkiye'de her bir doktor, her bir idareci, her bir âlim Sezai Beyin yaptıklarını yapsa memleket kurtulur. Sezai Hoca için “teşbih” yaparak söylüyorum; İbn-i Sina, İbn-i Arabi, İmam-ı Şafi, İmam-ı Hanifi gibi kendi mesleğinin ehli olmuştur. Kendisini tebrik ederim. Bütün dünya doktorlarına sesim giderse onlara demek isterim ki; bu zatı takip edin ve O'nun gibi samimi olun.” İfadelerini kullandı.
PENSİLVANYA'DAKİ HAİNİN VE HAVARİLERİNİN SONU YAKIN
FETÖ teröristlerinin darbe girişiminde bulunduğu 15 Temmuz 2016'nın üzerinden tam tamına 3 yıl geçti. İşgal edilmek istenen vatanımızı korumak için kanını ve canını veren kardeşlerimizi sevgi, saygı ve rahmetle anıyorum. Pensilvanya'daki hainin ve havarilerinin tamamen temizlendiği günlerin yakın olduğu ümidiyle kalın sağlıcakla.