Sıfır Tuğla, Tam Sayfa Reklam

Malatya’da tuğla koymadan bina inşa etmenin bir yolu bulundu: Algıyla yapmak!

Temeli yok, duvarı yok, çatısı yok.

Ama tabelası var.

Bülteni var.

Reklamı tam sayfa.

Hatta sosyal medya görseli bile hazır:

“Veli Ağbaba yapıyor.”

CHP’li vekil, Yeşilyurt ve Battalgazi’ye 5’er taziye evi sözü verdi.

Henüz kepçe çalışmadı.

Ama haberleri üç gündür manşette.

Yani tuğla yok ama alkış çok.

Peki, Yeşilyurt Belediye Başkanı ne yaptı?

Bu projeyi aldı, kendi bültenine koydu.

CHP’ye “bak kardeşim, bu pas sana gelsin” dedi.

Topu verdi, kaleyi gösterdi.

Üstüne bir de “vur” dedi.

Bu mudur siyaset?

Yahu madem bir şey yapılmamış, sen niye sahipleniyorsun?

AK Parti isterse yüz tane taziye evi yapar.
Ama yapar, anlatamaz.
CHP henüz yapmaz, ama manşet olur.
Çünkü bu devir hizmetin değil, hikâyenin devri.

Görünen o ki, bazı belediye başkanları da bu devrin ruhunu fazlasıyla içselleştirmiş.

Halk soruyor:

“Bu şehirde iş mi yapılıyor, yoksa reklam mı?”

Cevap belli:

Sıfır tuğla, tam sayfa reklam.

Ve maalesef… herkes buna alışmış.

Bir Veli Konuştu, Kırk AK Partili Sust(u)

Ekrem İmamoğlu hakkında tutuklama kararı çıkıyor.

CHP Malatya Milletvekili Veli Ağbaba da anında konuşuyor.

Ne diyor?

“Bu karar, siyasete darbedir!”
“Bu, yargı eliyle zulümdür!”
“Bu, iktidarın çaresizliğidir!”

Yani Veli, Malatya’dan Ankara’ya manşet veriyor.

Peki Malatya’daki AK Partililer ne yapıyor?

Hiçbir şey.

İl başkanı susuyor.
Belediye başkanları susuyor.
Milletvekilleri, ilçe başkanları sus pus.

Bir Veli konuşuyor, kırk AK Partili susuyor.

AK Parti’ye oy veren onbinlerce seçmen adına bir cümle kurulmamış.

Ne savunma var, ne açıklama, ne de itiraz.

Sahi, bu nasıl bir refleks?

Muhalefet, hükümete ağır ithamlarda bulunuyor.
Ama iktidar cephesinden çıt çıkmıyor.

Birileri çıkıp “Açıklamayı genel merkez yapar” diyebilir.

Ama Malatya’da açıklamayı Veli yapıyor.

O konuşuyor, siz susuyorsunuz.

Hani diyorsunuz ya, “Sahada en güçlü biziz!”
Sahadaysanız, neden sesiniz çıkmıyor?

Yoksa Malatya’daki AK Partili yöneticiler,
Veli’nin çıkışından sonra “biz de öyle düşünüyoruz” diye mi susuyor?

Unutmayın: Siyasette bazen susmak, onaylamak kadar etkili bir eylemdir. Ve bu suskunluk, Malatya halkının hafızasında yerini aldı bile.

Ticaret Darbe Yedi, Oda Tatildeydi

CHP Genel Başkanı Özgür Özel çıktı, dedi ki:

“Alışveriş yapmayın.”

Yani ne demek bu?

Esnafı cezalandırın…
Tüccarı susturun…
Sanayiciyi hizaya getirin…
Kredi çekmiş mi, borcu var mı, geçim derdi nedir, hiç önemli değil.
Siyaset var ya, hepsinden önemli!

Ve Malatya Ticaret ve Sanayi Odası?
Tatildeydi.

Hayır, fiziksel olarak Malatya’da olabilirlerdi…
Ama zihnen? Tam pansiyon tatil modundaydılar.

Bir açıklama mı?
Yok.

Bir kınama?
Olur mu hiç, vakit yok!

Ticaretin siyasete kurban edilemeyeceğine dair tek satır bir mesaj?
Hadi canım sen de…

Çünkü oda, Ticaret ve Sanayi Odası değil artık.

Tepkisizlik ve Sessizlik Odası.

CHP lideri doğrudan ekonomiye müdahale çağrısı yapıyor.
Malatya’nın tüccarına, esnafına, sanayicisine resmen “ceza kesin” diyor.
Ama Oda’dan tık yok.

Sadıkoğlu koltukta oturuyor mu?
Muhtemelen evet.

Ama koltuk artık dönmüyor.
Yani kendi etrafında bile hareket etmiyor.
Çünkü o bile bu sessizliği taşıyamıyor.

Bir de şu var…

Oda yönetimi seçimden seçime çıkıyor piyasaya.
Geri kalan 4 yıl 11 ay?
Oda tatilde.

Oysa bugün, TSO Başkanı çıkıp sadece bir cümle kurabilseydi:
“Biz ticareti, siyasetin sopası yapmayız!”

Ama ne mümkün…

Çünkü bazı koltuklar var ya…
Oturdukça büyütmez, küçültür.

Bazı suskunluklar var ya…
Korkaklık değil, tercihtir.

Ve bazı odalar var ya…
İçinde tüccar yoktur, sadece sessizlik yankılanır.

Ticaret darbe yedi.
Oda?
Şezlongda güneşleniyordu.

Metreküple Beton, Kamyonla Kâr!

Pütürge’de betonun metre küpü kaç lira biliyor musunuz?

Beş. Bin. TL.

Yanlış duymadınız.

Altın değil, döviz değil, kripto da değil… Beton.

Türkiye genelinde aynı beton 1800-2500 lira aralığında satılırken, Pütürge’de 5 bin liradan göğe yükseliyor!

Kim alıyor?

TOKİ.

Yani devlet.

Yani ihale yapılması gereken, rekabetin konuşması gereken kurum.

Ama burada ihale yok, ittifak var.

Beton ittifakı.

Murat Kurum açık açık “3 bin liranın üstünde beton almayın” dedi.

Ama Pütürge’de birileri bu açıklamayı başka anladı:

“3 bine insek bile yüzde 60 kârdayız!”

Eee?

Rekabet nerede?

Şeffaflık nerede?

Vicdan?

Betonla birlikte o da katılaşmış!

Pütürge’de artık zemin değil, sistem kayıyor.

Metreküple beton çekiliyor, kamyonla kamu zararı taşınıyor.

Ve Malatyalılar hâlâ şunu soruyor:

Bu ihalesiz kâr kimlere dağıtılıyor?

Depremde Yıkıldı, Vicdanda Dirildi

6 Şubat’ta Malatya çöktü.
Binalar gitti, sokaklar yıkıldı, umutlar haritadan silindi.
Ama bir şey dimdik ayakta kaldı:

Fiyatlar.

Berber tıraşı 800 lira.
Çorba altın suyu ile kaynatılıyor.
Market etiketleri, İstanbul’un yalılarını kıskandırıyor.

Depremde dükkanı çöken esnaf, vicdanı da enkaza gömmüş.
“Enkaz altından insanlık çıkar mı?” diye sorsanız…
Malatya cevap verdi: Çıkmaz.

Malatyalı ne yapıyor?
Adıyaman’a kaçıyor.
Elazığ’dan alışveriş yapıyor.
Çünkü Malatya’da saç tıraşı fiyatına Elazığ’da daire kiralanıyor!

Bu esnafa sorsanız:
“Zor günlerden geçiyoruz.”

Evet.
Geçiyoruz.
Ama vatandaş üzerinden.
Ama ahlakı ezerek.
Ama helali harama satarak.

Ahilik mi?
Unutun.
Ahilik, bu çağda POS cihazına kurban edildi.
Ve hâlâ ses yok.

Esnaf Odası susar.
Belediye bakar.
Denetim ekipleri çay içmeye çıkar.

Ama vatandaş?
İyilik bulamayınca Adıyaman’a gider.
Çünkü Malatya’da artık fiyat yükselir, vicdan alçalır.

KALEM HAKKI:

Malatya Ne Zaman Ayağa Kalkar?

Sordular:

— Malatya ne zaman ayağa kalkar?

Dedik ki:

— Sami Er sabah kendi alarmıyla uyanırsa…

— Belediyeye navigasyonsuz yol bulabilirse…

— Ekip kelimesi sadece kahvaltı masasında geçmezse…

— “Başkanım” diyenleri değil, “malum” diyenleri dinlemeye başlarsa…

— Ve en önemlisi, Malatya’nın hâlâ yıkık olduğunu hatırlarsa…

LAF EBESİ:

Battalgazi’de Başkan Var Ama…

Saat 08.00’de geliyor, 17.00’de çıkıyor.

Afet bölgesi değil sanki tapu dairesi.

Deprem gitmiş, enkaz kalmış.
Başkan hâlâ mesaide.

FİSKOS MASASI:

- Malatya’daki İş Yerleri Retarda Takılmış!

Duyduğumuza göre, Malatya merkezde yapılacak iş yerleri bir yıl gecikmeli teslim edilecekmiş. Retard değil, resmen rewind tuşuna basılmış! Vatandaş soruyor: “TOKİ mi yapıyor, TOST makinesi mi? Neden bu kadar uzun sürdü?”

- AK Parti’de Herkes Kendi Başkan!

AK Parti Malatya milletvekilleri birlikte hareket etmiyormuş. Hatta İl Başkanı’ndan habersiz iş yapanlar varmış. Yani kervan yolda dizilmiyor, herkes kendi çadırını kurmuş gibi! Koordinasyon değil, karmaşa hâkimmiş.

- Yeni Malatyaspor’a Ne İş Dünyası Ne Siyaset Sahip Çıkıyor!

Sokak kulisi diyor ki, Malatya’nın en büyük markası olan Yeni Malatyaspor’a kimse sahip çıkmıyormuş. Taraftar isyanlarda: “Bir zamanlar statta protokol sırası kavgası oluyordu, şimdi protokol bile gelmiyor!”

- Adıyaman Uçmuş, Malatya Tutulmuş!

Vatandaşlar Adıyaman’a bakıp iç geçiriyormuş. “Orada rezerv alanlar bitti, konutlar dikildi, millet taşındı. Biz hâlâ haritada yer arıyoruz” diyormuş. Kıskanmak değil bu, imrendiklerinden diyorlar…

- Sağlık Müdürü Gitti, 28 Şubat Geldi Mi?

Malatya İl Sağlık Müdürü’nün görevden alınması, kulislerde “28 Şubat zihniyeti hortladı” yorumlarına neden olmuş. “Bundan sonra hastaneye perukla mı gideceğiz?” diyen bile varmış…

Selam ve dua ile
Fiemanillah