SİYAH PİRİNÇ PİLAVI YEDİNİZ Mİ?
20 Mart 2021, Cumartesi 21:49
Apar topar, aç bir şekilde girdiğiniz restoranda önünüze gelen hamburgerin, annenizin kuru fasulyenin yanına yaptığı pirinç pilavının, öğrenci evinde bir başınıza yaptığınız makarnanın simsiyah olduğunu hayal edin. Düşününce insanı garip hissettirse de bu tarz besinler son yıllarda oldukça popüler olmaya başladı.
Renkler, her alanda olduğu gibi beslenmede de oldukça büyük bir etkiye sahiptir. Yemeğin görüntüsü ve rengi bireylerin tatmadan önce lezzet tahmininde bulunmaları açısından önemli bir bilgi kaynağıdır. Yemeğin rengi tüketicilerin aromayı doğru şekilde tanıma yeteneğini etkilemektedir. Ayrıca iştah üzerine de büyük etkilere sahiptir.
Beyaz renk, sadeliği, temizliği ifade eder. Soğan ve sarımsak gibi doğal antibiyotik olarak bilinen gıdalarla ve sağlıkla ilişkilendirilen bir renktir. Ayrıca kalorisi düşük gıdayı temsil ettiği ifade edilmektedir.
Sarı: Sıcaklık, canlılık ve parlaklık veren bir renk olarak ambalajlarda kullanıldığı gibi pazarlamada lüks ve zengin bir algı yarattığı bilinmektedir. Sarı renk geçiciliği simgelediğinden dolayı müşteri yoğunluğu yaşanan fastfood tarzı restoranlarda tercih edilmektedir.
Kırmızı: Sıcak renklerde gözün en iyi algıladığı bu renk heyecan, tutku, güç ve dışa dönüklüğün yanı sıra pazarlamada gücün ve ateşin çağrışımıdır. Aynı zamanda iştahı açan bir renk olduğu için birçok markanın temel rengi olmuştur.
Mavi: Soğuk renk kategorisinde yer alan mavi rengin, serinlik ve sakinlik ile ilişkilendirilen rahatlatıcı özelliklere sahip olduğu bilinmektedir. Yiyeceklere karşı iştah kapatıcı algı uyandırmaktadır ve gıdalarda hoşnutsuz renk olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu yüzden zayıflama diyeti yapan hastalarımıza, yemeklerini mavi renkli tabaklarda yemelerini öneriyoruz.
Siyah: Soğuk, gizem ve hırs ile ilişkilendirilir. Pazarlamada soğuk, prestijli ve sofistike bir renk olarak algılanan koyu renkli gıda grubunda; çikolata, kahve, kakao gibi uyarıcıların olduğu ve bunların enerji veren gıdalar olduğu bilinmektedir. Siyah gıdalara üzüm, çörek otu, zeytin, karadut örnek verilebilir.
Siyah yiyecekleri iki grup altında ele alırsak; birincisi diğer renkli sebze ve meyvelere nazaran daha sağlıklı oldukları belirtilen doğal siyah yiyecekler; ikincisi ise, aktif kömür, bambu kömürü ve mürekkep balığı kullanılmak suretiyle görünümleri itibariyle tamamen siyah renkli olarak hazırlanıp sunulan yiyeceklerdir. İkinci grubu ele alırsak, siyah renk doğal kaynaklardan elde edildiği için zararlı olmadığı, hatta pek çok faydaya sahip olduğu biliniyor. Restoranlarda son zamanlarda oldukça popüler olan aktif karbonlu hamburgerler gibi. Ancak bu besinlerin tüketimi konusunda kişiden kişiye farklı tercihler gözlenebilir. Şahsen ben, simsiyah bir hamburger ya da makarna yemek istemezdim. Tamam, beyaz ekmeği de istemiyoruz, ama siyah da hiç çekici gelmiyor. En iyisi yine tam buğday ekmeğinden şaşmamak!
Doğal olarak siyah renge sahip olan besinler ise çok daha değerli. Kahve, çörekotu, zeytin zaten alışık olduğumuz besinler, ancak siyah bir sarımsağı kim yemek ister? Ya da mis gibi bir kuru fasulyenin yanına eşlik edecek tereyağlı pirinç pilavını, siyah, hayal edebiliyor musunuz? Hayal edince hiç de çekici bulamadığımız bu besinler o kadar değerli ve zengin bir içeriğe sahip ki… Faydaları saymakla bitmez.
Siyah sarımsakla başlamak istiyorum. Normal sarımsağın fermente edilmesi sonucu oluşan bu yeni besin fermente olurken sarımsağın dişleri siyah renge dönüşür, bu işlem ona tatlımsı bir lezzet verir. Süreç boyunca sarımsaktaki biyoaktif maddeler antioksidan bileşikler haline dönüşür. Sarımsağın acılığı azalır ve güçlü kokusu lezzete dönüşür. Bu yeni sarımsak türü diyabet, alerjiler, kanser gibi pek çok hastalığa karşı koruyucu olan maddeler içermektedir.
Siyah Fasulye, ana vatanı Amerika olan bu besin, içerdiği yüksek antioksidan etkisi ile sağlık açısından oldukça önemlidir.
Siyah Pirinç, kahverengi pirinç veya yabani pirinçten daha az popüler olmasına rağmen, yasak pirinç olarak da bilinir. Siyah pirinç, diğer pek çok pirinç çeşidinden daha fazla antioksidan etkiye sahip olan eski bir tahıldır. Uzun süredir Japonya ve Çin'de tüketilen bir besindir.
Besinlerin rengi koyulaştıkça içeriğindeki antioksidan madde miktarı ve çeşitliliği de artmaktadır. Sizlere daha önceki pek çok yazımda mor besinlerde antioksidan içeriğin ne kadar zengin olduğunu ve bağışıklık sistemi başta olmak üzere çoğu sistem üzerine büyük etkilere sahip olduğunu anlatmıştım. Bu yazımda bahsettiğim siyah besinler ise mor besinlerle kıyaslandığında çok daha büyük bir antioksidan içeriğe sahip. Türk mutfağında yeni yeni adları duyulmaya başlansa da yakın tarihte çok daha fazla tercih edilecekleri aşikârdır.
Sağlık dolu bir hafta diliyorum.
Diyetisyen İrem ERCAN