Son pişmanlık fayda etmez!

Kira fiyatlarının yüksek olması ev sahipleri için iyi bir gelir kaynağı olarak görünüyor olsa da yaşanacak sorunları göz önünde bulundurmadıkları için ilerleyen zamanlarda pişmanlıklar yaşanması kaçınılmaz sonuçlar ortaya çıkaracaktır.

Ülke genelinde sokağa çıktığımızda,  en çok konuşulan konulardan birisi olan fahiş kira artışları sokağın gündeminde ilk sırada yer almaktadır. Ev sahibi enflasyon oranlarından bahsederken; kiracılar, geçim sıkıntısından dert yanmaktadır. Bu durumda ev sahibi haklı,  kiracı haklı,  peki kim suçlu? 

Ev sahibi - kiracı anlaşmazlıklarının her gün ana haber bültenlerine konu olması aylardır devam etmektedir. Ev sahipleri kiraların düşük olmasından şikâyetçi; çünkü her şeye zam geliyor, benim kiram da artmalı diye düşünüyor. Kiracısına kira güncelleme talebinde bulunuyor,  karşılık alamayınca kiracısını çıkarma yollarına başvuruyor ve kiracısını bir şekilde çıkarıyor evden. Yeni kiracı arayışında artık tek kriter istediğim kirayı verebilecek bir kiracı bulmak. Barınma ihtiyacı gıda ihtiyacından sonra geldiğinden dolayı fiyatların yüksel olmasına rağmen kiralamalar yapılıyor. Kiracı ilk aylarda kira ödemelerini düzenli yapsa dahi sonraki aylarda aksamalar yaşanabiliyor. Kira gelirinin yüksek olması ilk zamanlarda mülk sahibi için güzel bir gelir kaynağı olurken sonraki zamanlarda ciddi sorunlar ortaya çıkarıyor. Kiranın gecikmesi, site aidatının ödenmemesi, faturalar mülk sahibini adınaysa faturaların ödenmemesi, site yönetiminin ve komşuların eve giren çıkanların çok olmasından dolayı sürekli şikayeti gibi sorunlar kaçınılmaz oluyor. Bu durumlar yaşanırken bir taraftan da evinizin ne halde olduğunu düşünmek ayrı bir sorun ortaya çıkarıyor. Karakollara veya mahkemelere başvurmak yerine mülkümüzü kiralayacak kişilerin ortalama gelirlerini düşünüp ona göre kira bedelleri yazarsak bu sorunların tamamını ortadan kaldırmış oluruz.

Deprem bölgesi olan Malatya’da ev kiralarının yüksek olması sorunu ne zaman başladı? 

Elazığ depreminde Elazığ’da yaşanan kira sorununun benzeri şuan Malatya’da yaşanıyor. Elâzığ depreminden sonra kiralar artmış ve kiralık dairelere talep çok fazla olmuştu. Fakat TOKİ, deprem konutlarını teslim ettikten sonra kira fiyatları hızla düşmeye başladı. Artık kiracı bulmak eskisi kadar kolay olmadı. Çünkü kiracı olan depremzedeler evleri teslim olunca kiralık dairelerinden çıkıp kendi evlerine geçtiler. Malatya’da şu an aynı durum yaşanıyor. Yılsonunda deprem konutları teslim edilmeye başladığında kiralar düşmeye başlayacaktır. Bugün kiralar iyi bir gelir kaynağı olarak görünse de yarın kiracı bulamayınca bir o kadar gelir kaybına neden olacaktır.

 Depremin olduğu  ilk günler herkes birbirine kenetlendi; çünkü biz kader ortağıydık artık, herkesin yaşadığı psikoloji, duygu, korku ve panik aynıydı. İsimlerimiz farklı, oturduğumuz ilçeler farklı, semtler farklı, evlerimiz farklı;  ama yaşadığımız her şey aynıydı. Deprem bölgelerinden diğer şehirlere yoğun göçten dolayı kiralar artıyordu bunu arz talep olarak açıklayabiliyorduk. Depremden bir ay sonra kiralık daire ilanları on âdeti geçmiyordu ve ilana girilen yer hemen tutuluyordu. Sonraki günlerde ilan sayıları artıkça fiyatlarda her geçen gün bir o kadar artmaya devam ediyordu ve bu güne kadarda artmaya devam etti. Bu günlerde kiralık ilan sayımız Malatya’da bin 200’lere ulaşmış durumda. Çünkü deprem bölgesinde artık geçim zor ve yüksek kira ödemek yerine yıkılmayı bekleyen ağır hasarlı binalarda, orta hasarlı binalarda, konteyner kentlerde, köylerde ve çadırlarda yaşamak ne kadar zor olsa da yüksek fiyatlı kiralardan dolayı insanlarımız zor koşullarda yaşamayı tercih ediyorlar. Biz depremin ilk günündeki duygularımızı kaybettik. Şehrin bize ihtiyacı var toparlanmamız için dayanışmaya ihtiyacımız var. Bizim diğer şehirlerden daha duyarlı olamaya ihtiyacımız var. Yaşanan örneklerden yola çıkarak gelin biz yarınımıza yatırım yapalım bugüne bakmayalım. Kazanmak kısa vadede bireysel olarak güzel görünüyor olsa da biz uzun vadede hepimizin kazanmasına bakalım. Bu zor günleri böyle konularla anmak yerine birbirimize nasıl kenetlendiğimizden bahsedelim.