Sonar Gürkan’ın hakkına neden konar?
13 Eylül 2021, Pazartesi 11:49
-Anket Firmalarına karşı, neden güven zaafiyeti var?
-Gerçekte olan ve anket firmalarının gördükleri nasıl bir çelişki olarak karşımıza çıkıyor?
-Eski Malatya sahipsiz mi kaldı?
-Gürkan, Eski Malatya için ne yapabilir?
-Kaybeden neden iktidar olacak?
-Yaşar Karataş hakkındaki düşüncelerim…
-Hayvanat Bahçesine nasıl gidilir? Bilen var mı?
-“Doğru Adam” Erdoğan mı?
-Haftanın karikatüründe kim var?
Malatya Tıme’da, yıllar önce yayınladığımız bir haber vardı. Haber, Pütürge’de yapılan bir anketin sonuçlarını aktarıyordu. Sanki anketi yapan bizmişiz gibi, itiraz üstüne itiraz aldık. Muterizlerin büyük bir kısmı, AK Parti belediye başkan aday adaylarıydı. Hatta bir kaçı, aslında yapılan ankette kendisinin birinci çıktığını iddia ederek, hikayeleştirip bana anlatmışlardı. İşin garip tarafı ise, hepsinin anlattığı hikaye, noktasından virgülüne kadar aynıydı. Hikayeye gelecek olursak; Anket firması, bakkal Osman’ın dükkanına gider. Ak Parti Genel Merkezi’nden geldiğini ve anket yaptığını söyler. Akabinde de hangi aday adayını beğendiğini sorar. Anketi yapan kişi aldığı cevap karşısında, dışarı çıkarak telefona sarılır. Telefon konuşmasına bakkal Osman’ın hanımı şahitlik eder. Konuşma şu şekildedir: “Başkanım, anket yapmaya gerek yok. Herkes “O”nun adını veriyor” diye, hararetli bir konuşma yapar. Bütün aday adayları da “O” kişinin kendisi olduğunu zanneder.
Tabi bütün aday adayları aynı hikayeye kanınca, “Anlaşılan bizim bakkal Osman, herkesi kafalamış…” dedim.
Konu anket olunca, bu hikaye aklıma geldi. İşin doğrusu, anket firmaları pek güven vermiyor. Akçelerin çok konuştuğu bir sektör. Parayı veren, ilin, bölgenin veya ülkenin en başarılısı (!) veya en sevimlisi (!) olabiliyor.
Geçtiğimiz günlerde, SONAR araştırma, en başarılı büyükşehir belediye başkanlarını yayınlamış. Çalışmanın sonuçlarına göre, ilk sırada Erzurum Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Sekmen, ikinci sırada ise İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu yer almış. Yani anlayacağınız; Malatya Büyükşehir Belediyesi, ilk 10’a bile girememiş.
Anlayamadığım konu ise AK Parti Grup Toplantısı’nda Milletvekillerine hitap eden Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Malatya Büyükşehir Belediyesi’nin yaptığı hizmetleri örnek göstererek, “Bay Kemal şöyle yerinde gidip bir görsün, Malatya’ya baksın. Baksın da belki bunları nasıl yapmışlar der” demişti. Kaldı ki; Erzurum Büyükşehir Belediye Başkanı da AK partili…
Aklıma takılan soru şu: Cumhurbaşkanı neden Erzurum’u değil de, Malatya Büyükşehir belediyesini örnek gösterdi?
GÜRKAN’IN ESKİ MALATYA’YA SAHİP ÇIKMASI GEREKİYOR
Malatya'nın eski yerleşim yeri, kadim kültürün yaşatıldığı, tarihi eser zengini, turizm cenneti potansiyeli bulunan, Battalgazi İlçesinin 7 yıl önceki merkezi olan Eski Malatya; adeta kaderine terk edilmiş durumda. Sosyal medyada aktif olan Eski Malatya'lılar, bugünlerde çok dertli. Belediye hizmetlerinden neredeyse hiç faydalanmayan, kamu hizmetinin yavaş yavaş çekildiği Eski Malatya, yalnız bırakılmışlığa isyan ediyor.
Kaymakamlık binasının yeni yerinin yerleşim bölgesinde olmaması bir tarafa, yeni açılan Turgut Özal Üniversitesi’nin de Eski Malatyalılara hiçbir katkısı yok. Diş Hastanesi’ne bağlı poliklinikler 2 senedir açılmıyor. Semt polikliniğinde acil dışında, haftada sadece bir gün dahiliye hizmeti var. Bu gidişle orası da kapanacak gibi. Vatandaşın hastane yapılmak üzere bağışladığı arazi ise atıl vaziyette yerinde duruyor. Anadolu'daki en eski Selçuklu eserlerinden Ulu Cami’nin ne zaman açılacağı ise belli değil. Alacakapı Meydanı’ndaki cami harap bir şekilde kaderine terk edilmiş duruyor. Meydan adeta çöplük. Hafta sonu günde binlerce insanın ziyaret ettiği Kervansaray bu gidişle kaderine terk edilirse şaşırmam.
Eski Malatya gibi 40 bin insanın yaşadığı bir bölgenin yok sayılmasını anlamakta zorluk çekiyorum. İktidar partisini % 85 gibi büyük oranlarda destekleyen Eski Malatyalılara bu muamelenin reva görülmesinin altında yatan sebepleri bilemiyorum. Arslantepe’yle birlikte ivme kazanan Malatya'nın turizm potansiyelinin, Eski Malatya olmadan bir işe yaramayacağını düşünüyorum. Yetkili/etkili/söz sahibi herkesin buraya dikkat etmesi gerekiyor. Selahattin Gürkan'ın Büyükşehir Belediye Başkanı olmasından sonra, yavaş yavaş kaderine terk edilen Eski Malatya için, özellikle Sayın Gürkan'ın inisiyatif alması gerekiyor. Başkan Gürkan'ın kendini Büyükşehir Başkanlığı yolunu açan Eski Malatya'yı unutması düşünülemez. Fakat diğer kurum hizmetleri için de önayak olması gerekir kanaatindeyim.
BU İŞİN KAYBEDENİ İKTİDAR OLACAK
Malatya 1. Organize Sanayi Bölgesi’nde yaşananlar herkesin malumu!.. Alınan kararlar, atamalar, seçimler, mahkemeler!.. Hepsi kısır bir döngünün ürünü adeta. Tamamını toplasanız, incir çekirdeğini doldurmayacak basit işler. Çoğu rivayetten öte geçmiyor.
Gereksiz iddialar…
Ortalığı kızıştırmaya çalışan ve arada birilerinin çığırtkanlığını yapanlar da var elbet. Sorsanız kendilerini Malatya'nın sahibi gibi gören bu insanların, ellerini ovuşturduklarını görür gibiyim. Malatya'nın menfaatini gözettiklerini iddia eden bu zevatın asıl amacı belli... Belli, belli olmasına da, “Büyük yöneticilerimiz” göremiyor. Ortalığı kızıştırmak, kargaşa çıkartmak, insanları birbirine düşürmek, Malatya'nın menfaatinin neresinde var? Maalesef birileri bunu göremiyor veya görmek istemiyor. Yahut da bunu görmek istemeyenlerin ajandaları var, biz bilmiyoruz.
Organize sanayi bölgelerimizin birincisindeki olayların Malatya'nın menfaatine olmadığını sıradan bir insan bile biliyor. Fakat her ne hikmetse büyüklerimiz bunun hâlâ farkına varamadılar. İşte bu durumda geçtiğimiz gün 66. Pancar Alım Kampanyası’nı başlatan Malatya Şeker Fabrikası geldi aklıma. Malum olduğu üzere, 2001 yılından beri özelleştirilme kapsamına alınan fabrika, Koronavirüs salgını olmasına rağmen 2020 yılında 550 bin ton pancar işleyerek 68 bin ton şeker üretmişti. Böylece Türkiye'de birinci olmuştu. Malatya Şeker Fabrikası’nın nasıl kurulduğunu öğrenmek, bilmek ve iyice kavramak gerekiyor. Bu şehrin dinamiklerinin nasıl bir araya geldiklerini, siyaseti bir tarafa bırakıp nasıl beraber hareket ettiklerini, oy vermedikleri bir başbakandan (Merhum Menderes) nasıl fabrika kopardıklarını, ders olarak okumak-okutmak gerek. Bugün aynı siyasi çizgideki ve iktidardaki insanların birbirine adeta hasmane tavır sergiledikleri bir durumda, o günün muhalefetinde kalan Malatyalıların birlik ve beraberliğinin önemi oldukça büyük.
Kim bu işe “Dur” der bilmiyorum. Doğrusu Malatya içinde bu işe “Dur” diyebilecek birini de tanımıyorum. Sorunu çözmesi gereken Vali, taraf tutmuş adeta. Yargı, birbiriyle çelişen kararları birkaç gün içinde veriyor. İktidarın ağır topları bir yerden izlemekle yetiniyor. Belki İstanbul kanadı bu iş için devreye girerse etkisi olur. Lakin onları harekete geçirecek güç, kişi, kurum var mı onu da bilmiyorum. Ama bildiğim bir gerçek var ki; yaşanan bu olayların tek kaybedeni Malatya ve Malatyalılar. Zamanla bundan kaybeden de iktidar olacak, onu da bir tarafa yazalım.
KARATAŞ TERCİHİ HAKKINDAKİ DÜŞÜNCELERİM
Geçtiğimiz günlerde MASKİ’nin eski genel müdürü Yaşar Karataş’ın, Battalgazi Belediye Başkanı Osman Güder’e “danışmanlık” yapacağını öğrendim. Bu danışmanlık meselesinin kamuoyundaki bazı kesimler tarafından “tepkiyle” karşılandığını gördüm. Söz konusu tepkilerin rağmına; “Güder, zekice bir hamle yapmış!” yorumunda bulundum.
Çünkü Karataş, kamuyu, devleti, siyaseti, Malatya’yı ve bahusus Battalgazi’yi iyi bilen bir isim. Hangi sorunun nasıl çözüleceğine, otomatikman cevap verebilecek bir tecrübeye sahip. Karataş’ın tecrübelerinden istifade etmek adına, bu şekilde bir karar alan başkan Güder’i açıkçası tebrik etmek gerekiyor.
Mamafih, beden yaşlansa da, tecrübe yıllanır. Bu inceliği fark edemeyenler, Yaşar Karataş’a “Son kullanma tarihi geçmiş” muamelesi yapabilir. Lakin mütehassıs nazarlar karşısında, muterizlerin görüşü, herhangi bir kıymet ifade etmez!..
NOT: Yaşar Karataş ile yaptığımız görüşmesinde, kendisinin yakın bir hastasından dolayı şu anda Ankara'da bulunduğunu, bu neden ve sebepten ötürü tarafına yapılan danışmanlık teklifini henüz düşünmediğini ifade etti...
HAYVANAT BAHÇESİ’NE NASIL GİDİLİR?
Ahmet Çakır'ın Büyükşehir Belediye Başkanlığı döneminde şehrimize kazandırdığı Hayvanat Bahçesi, ziyaretçilerini ağırlamaya devam ediyor. Pandemi sebebiyle yaklaşık bir buçuk yıl boyunca hizmet vermeyen Hayvanat Bahçesi, şimdilerde ziyaretçilerini bekliyor. Lakin "Hayvanat Bahçesine nasıl gidilir?" sorusunun cevabını, bu şehirdeki birçok insan bilmiyor. Zira ne bir levha var, ne de bir tabela! Ve dahi toplu taşıma ile gitmek isteyen vatandaşlar için araç bile yok. Şimdi birileri çıkıp, "Büyükşehir Belediyesi’nin MOTAŞ şirketi oraya otobüs gönderiyor." diyebilir. Bunu ben de biliyorum. “Lakin günde kaç otobüs gidiyor, otobüsler nereden kalkıyor, direk hayvanat bahçesine mi gidiyor, otobüslerde hayvanat bahçesi yazılı mı?” Bu soruların cevabını bilen var mı?
Orduzu'ya giden otobüsleri günde birkaç sefer oradan geçirmekle, hayvanat bahçesine gidilmez! Oraya mutlaka özel bir hat konulmalı. Özellikle hafta sonu olmazsa olmaz. Hatta minibüs hattı da verilebilir. Aksi halde orası asla istenilen seviyede ziyaretçi bulamaz!
Bu arada yeri gelmişken, toplu taşıma ücretleri konusunda mesafe ve aktarma ücreti ile birlikte değerlendirdiğimiz zaman, Türkiye'nin en pahalısı olduğumuz ortaya çıkar. Üstelik halk otobüsleri ile şehir içi minibüslerin hali içler acısı. Millet kötü şartlarda ve aşırı sıcakta seyahat etmek zorunda kalıyor. Büyükşehir Belediyesi bu konuya mutlaka eğilmeli…
“DOĞRU ADAM” ERDOĞAN MI?
Bizi takip edenler bilir ki; ehliyet ve liyakat bahsine özel önem veren biriyim. Yıllardır, ne kadar önemli olduğunu anlatmaya çalışıyorum. Ehliyet ve liyakatle ilgili güzel bir örnek vermek istiyorum.
Geçtiğimiz günlerde, Yeni Malatyaspor’un dergisinin Temmuz 2021 sayısı elime geçti.
Derginin 24. sayfasında Sportif Direktör olarak İzzet Erdoğan ile anlaşma yapıldığına dair haber yapılmış. İzzet Erdoğan, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın yeğeni/akrabası olması dışında, futbol camiasında bilinen etkili kişilerden biridir. Futbolu biliyor, ligi biliyor, federasyonu biliyor... Kısaca bu işi iyi bilen biri. Yani ehliyet ve liyakat sorunu yok. Sayfa içindeki fotoğrafta İzzet Erdoğan’ın Adil Gevrek’le el sıkışırken çekilen fotoğrafında yüz hatlarına dikkat ettim. Büyük bir zafer kazanmış edasıyla poz vermiş, kendisini daha güçlü hissediyor görüntüsü var.
Aynı sayfanın karşısında yer alan 25. sayfada “Moral Veren Ziyaret” başlıklı bir haber ve fotoğraflar yayınlanmış. Fotoğraflardaki kişilerin hemen hemen hepsi Adil Gevrek'i Başkan olarak istemeyen kişiler. “Tevafuk mu?” desem, “Profesyonelce hazırlanmış bir dizgi mi?” desem bilemedim. Doğru adam tercihi kesinlikle gerekli. Ehliyet ve liyakat gerçeğini Malatyaspor özelinde görmüş olduk.
Darısı diğer kurumlarımızın başına...
Selam ve dua ile
Fiemanillah