“ŞŞŞ! BENİ HATIRLADIN MI?”

SESLİ MAKALE 

Son zamanlarda, ilgi ve alakadan uzak kalan bazı “şöhret” sevdalıları, saga sola saldırarak “Ben buradayım” demenin çabasında. Böyle şöhret sevdalılarını görünce çocukluğumdan hatırımda kalan bir olayı anlatmak istedim. Malatyamızın meşhurlarından “17'li” namıyla anılan bir hemşerimiz vardı. 17 gün askerlik yaptığı için namı “17'li” kalmıştı. Bu hemşerimiz Teze (Yeni) Camii önünde abdest alırken, kendisine “17'liiii” diye takılanlara ağız dolusu küfürler savururdu. Ardından da hiçbir şey olmamış gibi gider namazını kılardı. Bu zatın fazla küfretmesi ve mevsimin Ramazan'ı Şerif olması hasebiyle esnaf bir karar alır. Sövgüye muhatap olmamak için herkes o yokmuş gibi davranır. Bizim 17'li saga-sola bakar kimse onunla ilgilenmiyor. Daha fazla dayanamaz ve etrafındakilere kendini hatırlatır. “Şşş! beni hatırladın mı? Ben 17'li” diyerek dikkat çekmeye çalışır.

Şimdi bizim eski meşhurlar da etrafa duyuruyor “Şşş! beni hatırladın mı? Ben…” 

 N'İMETE KARŞI NANKÖR OLMAMAK LAZIM…

Malatya, uzun yıllardır böylesine kar görmemişti. Karın n'imet olduğunun farkına varmayan bir kesim, “Kar esareti” “Kar çilesi” veya “Malatya kara teslim” tarzında haberleriyle, bu nimetin farkına varılmasını engelliyordu. Bu sene nimetimiz çok şükür, Malatyamızı doyurdu. Şükür ise n'imetin kimden geldiğini bilmek, o nimete olan ihtiyacını hissetmek ve o nimetin kıymetini derk etmekle mümkündür. Çiftçinin yağmura ihtiyacının olduğunu bilmeyen çömlekçinin yağmurdan teşekki etmesi misali, bunların da uzun yıllar kurak geçen Malatyamızın böyle bir n'imetle karşılaştığından ötürü, şükretmeleri lazım gelir. N'imeti tepmek nevinden böyle hadsiz ifadeleri kullananlara sözüm şudur: N'imete karşı nankör olmamak lazım. 

“BU M. TIME KİMİN GAZETESİ?”

Yıllar önce, eski bakanımız sayın Bülent Tüfenkçi ile birlikte Yeni Şafak Gazetesi'ni ziyaret etmiştik. Ziyaretimizde Yeni Şafak'ın bağlı bulunduğu Albayrak Grubu'nun CEO'su Ömer Bolat, “Sayın bakanım, bu M. Time kimin gazetesi? Abuk-subuk haberler yapıyor” şeklinde ifadeler kullanmıştı. Sayın Tüfenkci de, “Niye bana soruyorsun? Sahibi işte yanında oturuyor” demişti. Bolat da bana dönerek, “Kardeş çok sert haberler yazıyorsunuz.” deyince, cevabım sayın bakanın sözüne atıfta bulunarak, Malatya'da çok uç fikirlerin olduğu yönünde hatırlatmada bulunmuştum.

 ZADEDEN “ZADE” İTİRAZI…

Geçen haftaki Hasbihal'de “Mitingde “Zadeler” geçidi” başlıklı bir yazı kaleme almıştım. Yazıda, “İstanbul Yenikapı'daki miting alanında toplanan kalabalıktan ziyade, protokoldekiler dikkatimi çekti. Cumhur İttifakı'na muhalif ne kadar isim varsa, hepsinin arz-ı endam ettikleri protokol sıralarında, “Zadeler geçidi” vardı. İşte “Zadeler geçidi”: Organizasyonu yapan Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu...”

Bu yazımız, bir hayli mesaj aldı. Bu mesajlar arasında bir “Zade”nin de olması hayli ilginç oldu. Yazımı eleştiren yorumun sahibi Ak Parti'den CHP'ye geçen Arapgir Belediye Başkanı Haluk Cömertoğlu'ydu. Notkasına virgilüne dokunmadan son “Zade”mizin yorumu şöyleydi: “Oldu olacak bu fotoğraf karesinde kim yoksa oda dahil olsaydida bu zor günlerde millet bolunmekten ve taraf olmakten kurtulup türkiye ittifakı nin saadetini hissetseler..biz birlikte güzeliz diyenlere selam olsun.”  

VARANK'IN KONUŞMASINDA DİKKATİMİ ÇEKEN İKİ HUSUS

Önceki gün, Malatyalı İş İnsanları Derneği (MİAD)'nin Sanayi ve Teknoloji  Bakanı Mustafa Varank'ı konuk ettiği aylık toplantısı vardı. Toplatıyla ilgili geniş haberimizi dün yayınlamıştık. O toplantıdan aklımda kalan iki hususu aktarmak isterim:

 CEVAP, “BÜLENT TÜFENKCİ”DİR

Birincisi; Sanayi ve Teknoloji Bakanı sayın Mustafa Varank'ın konuşmasındaki örnek müteşebbistir. Sayın Varank konuşmasının bir yerinde “Erzurum Vekilimiz Mustafa Ilıcalı'nın oğlu “Good job games” şirketinin kurucusu. Geçen sene cep telefonlarında geliştirdikleri oyunlar, tüm dünyada 900 milyon indirildi. Dünyada ilk 3'e girdiler. Bu gerçekten büyük bir rakam. Bu sene hedefleri 1 buçuk milyar indirmeye ulaşmak. Parasının tamamını yurt dışından kazanıyor. Türkiye'den kazandığı hiçbir geliri yok. Bizden hiçbir destek almamış sadece işe başlarken Ticaret Bakanlığı'nın verdiği reklam desteklerinden bir parça faydalanmış. Onun dışında şu anda 40 kişiyle dünyanın ilk 3'üne giren bir firmayı başarıyla oluşturmuş. Para kazanıyorlar. “Benden bir şey ister misiniz?” dedim. “Gölge etmeyin başka ihsan istemeyiz” dediler. Parasını nereden kazanıyor? O oyunlarda gösterdiği reklamlardan 1 sent kazanıyor. Ödediği kurumlar vergisini buradan söylemem doğru olmaz. Türkiye'de üretim yapan birçok firmadan da daha fazla kurumlar vergisi ödüyor.” ifadelerini kullanmıştı. Dikkatli bir Malatyalı'nın gözden kaçırmaması gereken ise bu konuşmanın içinde geçen “Bizden hiçbir destek almamış sadece işe başlarken Ticaret Bakanlığı'nın verdiği reklam desteklerinden bir parça faydalanmış.” cümlesidir. Bu cümledeki “Ticaret Bakanlığı” hangi bakanın dönemidir?” sorusunu sorarsak alacağımız cevap, “Bülent Tüfenkci” olur.

 GENÇLERİN ÖNÜNÜ AÇMAK LAZIM

Sanayi ve Teknoloji Bakanı'nın konuşmasında dikkatimi çeken ikinci husus ise gençlerle ilgili görüşleriydi. “Gençlerimizin de böyle derneklerde söz sahibi olup yönetimleri de bu tip işlere yönlendirmesi gerekiyor. Biz açığız.” diye başlayan  Mustafa Varank, “Gençlerimiz çok başarılılar. Bu başarılarını bizler de doğru alanlara kanalize ederek Türkiye'yi önümüzdeki dönemde inşallah dünyanın ilk 10 ekonomisi arasına sokmak istiyoruz. Başkanımıza (Yunus Akdaş'a) dedim ki “Kaç senedir burada başkansın?” “20 senedir” dedi. Dedim ki “Demokrasi denilen şey sadece siyasetçiler için mi var? Biz 3 dönem kuralını getirdik. Gençlerin önünü açmak lazım.” ifadelerini kullandı.

ÇALIK, ADIM ADIM TAKİP ETTİ!..

 MİAD'ın toplantısında kürsüden yapılan anonsta Ak Parti MKYK üyesi ve Malatya Milletvekili Öznur Çalık'ın ismini duyunca yanımdakilere “Bakın yine Öznur Çalık golü izleyeceğiz” dedim. Nitekim Öznur hanım konuşmasında “Malatya'mıza kamulaştırma parası olarak 27 milyon gönderdi. 13 milyonumuz da var onu da inşallah alacağız.” ifadelerini kullanarak, golü doksana takmasını bildi.

  “MİAD” OLMAZ “MİİD”!..

Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank'ın konuşmasının bir kısmında “MİAD isminin değiştirilmesini önerdi. Ancak ben de bu kısaltmanın değiştirilmemesi kanaatindeyim. Çünkü; Malatya İş Adamları Derneği olarak kurulan MİAD'ın ismi geçen sene Malatyalı İş İnsanları olarak değiştirilmişti. Ancak MİAD kısaltması aynen kaldı. Aynı durum MÜSİAD ve TÜSİAD'da da var. Onlar da “Dünyada ve Türkiye'de bu kısaltmalarla tanınıyoruz” diyerek MİAD'ın izlediği yoldan gitmişlerdi.

MEHMET ÜNAL'IN 40 MİLYON YORUMU
Malatya'mıza kamulaştırma parası olarak 27 milyon gelince, masada birlikte oturduğumuz arkadaşlar “hani nerede?” şeklinde bir soruyla latife yaptılar. Malatya'mızın önemli kanaat önderlerinden Mehmet Ünal ise latife yoluyla, “Bunlar sanal paralar. Belli zaman sonra bölüşülür, akabinde ise gerçeğe dönüşülür...” şeklinde cevap Verdi.

Selam ve dua ile

Fiemanillah