SURİYE SAVAŞININ 11. YILINA GİRERKEN...
15 Mart 2021, Pazartesi 05:34
Tam 10 yıl önce bugün 15 Mart 2011'de başlamıştı Suriye'de savaş!.
Dera ilinde, İlkokul çocukları tahtaya; "Halk Esed'in gitmesini istiyor" yazmışlardı.
Savaşın fitili, kara tahtada tebeşirle yazılan bu cümle ile yakılmıştı!.
Bu bir iç savaş değil, tam bir dünya savaşıdır. Suriye'de iç savaş diyenlerin ağzının üstüne vurun!. Dönüp bir daha vurun!. Tekrar dönüp bir daha vurun!. Ta ki bunu söyleyecek ağız kalmasın!.
Bu savaşa iç savaş diyenleri Allah kör etsin, yerin dibine batırsın. O'na havale edin onları...
Dünyanın süper güçlerinin ve onlarca ülkenin toprağında savaştığı, ülkenin uçaklarla yakılıp yıkıldığı, tankların, topların, gün yüzü görmemiş silahların kullanıldığı, fosfor bombalarının atıldığı, kimyasal silahların kullanıldığı bir savaşa iç savaş diyen ya kördür, ya da haindir.
Ülkenin yarısının mülteci olduğu ve dünyaya dağıldığı hangi savaş iç savaştır!?.
Bir milyondan fazla insanın öldüğü hangi savaş iç savaştır!?.
Bir milyondan fazla insanın tutuklu kaldığı, ölü ya da diri olduklarının bilinmediği hangi savaş iç savaştır!?.
Dünyada üretilen tüm silahların denendiği hangi savaş iç savaştır!?.
Hangi iç savaşta hava saldırılarıyla şehirler yerle bir edilmiştir!?.
En güçlü ülkelerin uçaklarla sivilleri katlettikleri hangi iç savaşı hatırlıyorsunuz!?.
Bir tarafta rejimin savaş uçaklarıyla öldürdüğü, diğer tarafta masum halk!. Bir tarafta tanklar, öbür tarafta bunlara karşı koyamayan, mermi bulamayan halk!. Böyle bir iç savaşa nerede rastlanmıştır!?.
Devlet içerisinde devletin kurdurulduğu hangi iç savaşa şahit oldunuz!?
Hangi iç savaşta çocukların oyuncakları füze başlıkları olmuştur!?.
On Sünni Müslüman öldüren direk cennete gider inancı ve akidesiyle bir ülkeden başka ülkeye sevk edilen katillere hangi iç savaşta rastladınız!?.
Her bir gücün başka bir tarafı desteklediği, terör guruplarının toprağında toplandığı hangi iç savaşa şahit oldunuz!?.
Ölümü pahasına sınırları aşarak dünyanın öbür ucuna kadar uzanan bir mülteci zincirine hangi iç savaşta rastladınız!?.
Burası SURİYE ve burada en ucuz şey, insan kanıdır!.
Burası Suriye ve burada bütün dünya savaşıyor!.
Burası Suriye... Burada iç savaş yok, bir dünya savaşı var...
Burası Mübarek ŞAM topraklarıdır. Kutsalımızdır, toprağımızdır, vatanımızdır. İlmin ve irfanın merkezi, alimler yurdu, yüzlerce sahabenin memleketi, kabirlerinin olduğu, İslam'ı neşrettikleri topraklardır. Osmanlı Hilafet Devletinin bir parçası, bugünse ümmetin kanayan yarasıdır...
Burası SURİYE...
"TAM 10 YILDIR TOPRAĞA TOHUM YERİNE CAN EKİYORLAR!"
Allah, Suriyeliler için böyle takdir etti. Asla tarif edemeyeceğiniz acılarla hem de!...
Karada, denizde...
Sahillere vuran onların çocuklarının cesetleriydi!.
Uçak bombardımanlarıyla ölenler onların kadınlarıydı!.
Enkazın altında kalanlar, onların çocuklarıydı!.
Kimyasal silahlarla, fosfor bombalarıyla yakılanlar onların canlarıydı...
Her gün kafamı avuçlarımın arasına alıp düşündüğümde, bir sebep, bir hikmet aradığımda, neden Suriyeliler de, başka bir millet değil dediğimde; Anladım ki, bir başka millet ne bu acılara dayanabilir, ne de Allah'ın vermek istediği mesajı yerine ulaştırabilirdi!...
Dünyanın her yerine, imanlarıyla, inançlarıyla, iffetleriyle, aileleriyle, kadın, erkek, yaşlı, genç, çoluk çocuk herkesle dağılıp ilahi mesajı her yere ulaştırdıklarına şahit oluyoruz.
Sakın ha onları hor görmeyin!. İçlerindeki akılsızlardan dolayı onları ötekileştirmeyin!. Aynısı ve daha fazlası bizde de var.
İnanıyorum ki, Allah'ın onların her birine yüklediği bir misyon vardır. Bugün belki biz, belki de kendileri bunu anlamayabilirler!. Ama akıl sahipleri için her şeyde bir hikmet, bir sebep vardır. Allah kullarına asla zulmetmez, zalimlerin zulmünü de daim kılmaz. İlahi maksat oluşunca, her şey yeniden dizayn edilecek, bozulmuş dünya onlarla yeniden imar edilecektir belki!.
Karada ve denizde bir bir ekilen cesetler, bir gün yeniden filizlenecek, gün gelecek, toprağa ekilmiş cesetlerden buram buram kokan cennet gülleri yeşerecek, dünyanın dört bir yanına yayılan mülteciler, belki de bu dinin yeniden tebliğcileri olacaklardır!.
Ey Suriyeli kardeşim,
Allah sizi, sırrına eremediğimiz bir hikmet için seçmiştir belki!. Hayatınız acılarla dolu, yolunuz meşakkatli, yaşantınız çok zor. Ama birer elçi olduğunuzu unutmayın!. Savaş meydanlarında da, mülteci olduğunuz topraklarda da... SABREDİN VE BEKLEYİN...
Fi Emanillah…
Ebuzer AYDIN
“Ey Kalemim! Bir Gün Doğru Bildiklerini Yazmazsan, Kolumla Beraber Kırar Atarım Seni"