Susun!.. Sizi de zeki zannetsinler
07 Ağustos 2023, Pazartesi 16:02
-Başkan Gürkan’ın “hangi sözü” gündem oldu?
-Bir söze, bilinçsizce itiraz eden muterizlerin amacı neydi?
-Kimler Selahattin Gürkan’ın aktardığı sözü “tiye” almış?
-Sözü; kim, kime, niçin söylemiş?
-“Düşünme yetileri”ni kullanmadan yorum yazanlara bir cevabım var!
-Malatya, tarihin hiçbir döneminde neden böylesine “sahipsiz” kalmamıştı?
-“Eski Malatya” neden siyasilerin umurunda değil?
-Valilik, açıklamayı “revize” edecek mi?..
-Malatya’nın sahipsizliğini örneklerle açıklıyorum!
-Ne olacak bu TYP’nin hali?..
-“Enkaz yığınları arasında eğitim” nasıl olacak?
-Fiskos Köşesinde ne var?
-Haftanın karikatüründe ne var?
***
Baştan söyleyeyim: “Felsefik” ve “muğlak” sözlerle uğraşmayı-uğraştırmayı severim.
Az sonra yazacaklarımdan da, “birilerini müdafaa ettiğim” manasını çıkarmanızı da istemem.
Yazacaklarımın sebebi; söylenen bir söze, bilinçsizce itiraz eden muterizlerin, zeka (!) seviyesini göstermektir...
Bir sözü, bazı kriterler muvacehesinde değerlendirmek gerekir.
Söz, söyleyene, söylenene, maksada ve makama göre değişik manâ içerir. Yani; “Kim, kime söylemiş? Ne için- hangi anlamda söylenmiş…” gibi kriterlere bakılarak, “söze anlam yüklenir…”.
Geçtiğimiz haftalarda Malatyalı İş Adamları Derneği (MİAD)‘ın düzenlediği “Bilim Festivali”ne, yaklaşık 15 kişilik “Bilim adamı” topluluğu katılmıştı. Festivalin muhteviyatı, adından da anlaşılacağı üzere “Bilim”üzerineydi. Konuşmacılardan biri ise, Malatya Büyükşehir Belediye Başkanı Selahattin Gürkan, muhatapları da “Bilim adamları”ydı…
Selahattin Gürkan konuşmasında, “malum-u i’lam” nev-inden, bilimsel birkaç söz naklediyordu. O sözlerden biri de “ ‘Olmaz! Olmaz!’ deme. ‘Olmaz, olmaz ise, olmaz olmaz…’ ” şeklindeydi.
Bu sözü anlamaktan zorlanan zi-akıl (!) ve alanında mütehassıs olmayan bir kısım zevat, sosyal medyada Selahattin Gürkan’ın aktardığı sözü “tiye” almışlar. “Düşünme yetileri”ni biraz kullanmış olsalar, anlayacaklar da, “tembellik etmiş”ler herhalde?
Böylesine bir tutum içine girmeleri karşısında, mezkur sözü “şerh ve izah” etmek de, naçizane şahsıma düştü.
Yukarıda da belirttiğim gibi;
Sözü kim söylemiş: Malatya Büyükşehir Belediye Başkanı!..
Kime söylemiş: Profesör ünvanı taşıyan 15 kişiye!..
Niçin söylenmiş: İmkansız görülen şeylerin, zamanla mümkün olduğunun; “ayyuka çıkması”na vurgu yapmak için.
Bu husus iyi anlaşıldıktan sonra, konuyu kelime kelime izah edelim:
“Olmaz, olmaz’ deme…” Yani; Vizyonunu geniş tut. İmkan dahilinde olan bir şeyi, imkansız görme! Çünkü fen ve sanat ilerledikçe, imkansız görünen birçok şey; zamanla sıradanlaşır. Dün böyleydi, bugün böyle, yarın da böyle olacak. Bundan otuz sene önce, cep telefonu mu vardı? Hatta Malatyalı hemşerimiz ve Cumhurbaşkanımız Turgut Özal’ın kullandığı bilgisayarı, bizler ancak siyah beyaz televizyonlarda görebilmiştik. Şimdi ise, o bilgisayarın çok daha kalitelisi ve gelişmişi olan cep telefonlarını, çocuklarımız bizlerden daha iyi kullanıyor. Demek zamanında “Olmaz, olmaz…” diye vurguladığımız şeyler, bal gibi de oluyor!
Diğer cümle “Olmaz, olmaz ise…” Yani olmaz dediğiniz şey eğer vaki ise ki; şu ana kadar aksi yaşanmadı. O halde “Olmaz, olmaz…” şeklindeki teziniz (!) suya düştü! Aslında “Olmaz, olmaz ise…” sözü; “Olmaz, olmaz…” diyenlere bir “reddiye”dir.
Son cümlemiz olan “Olmaz, olmaz…” sözü ise, şu anlama geliyor: Yani şu ana kadar olmaz dediğiniz her şey vücuda geldi ise ki öyle… O halde “Olmaz, olmaz…” diye diretmek, büyük bir hatadır.
Rivayet olunur ki; Ocağın başında bulgur aşı kaynatan çobana, “Şu an Padişah ne yapıyor?” diye sorarlar. Çoban da “Padişah da etli bulgur aşı kaynatıyordur…” der.
Demek bu iş vizyon meselesi…
Eğer olaya “pragmatik” bakıp, “somut bir örnek verecek” olursak; Daha düne kadar “atomun parçalanmaz olduğuna hükmeden”lerin varlığı, hepimiz tarafından bilinmektedir. Peki, geldiğimiz noktada, bir atomun iki parçaya bölündüğünde “enerji ortaya çıkardığı”nı ve bu sürecin bir fisyon (ayrışma) şeklinde tabir edildiğini; yoksa bilmeyenler mi var?
Sonuç olarak; Vizyonunu geniş tutarsan, “Olmaz, olmaz!” diye inat etmez, “Olur” ya da “Olacak” diyerek hareket edersin. Buna inanırsak o inançla da başarıya ulaşırız…
VAH MEMLEKETİME!..
Malatya, tarihin hiçbir döneminde, böylesine “sahipsiz” kalmamıştı!..
Depremleri bahane ederek, “ipe un serenler”i görür olduk maalesef. Bilen bilir; Battalgazi’de Eski Malatya Yolu vardır. Geçtiğimiz Kasım ayında, o yol ihale edilip, yer teslimi yapıldı. Teslim yapıldı yapılmasına da, firma bir türlü işe başlayamadı. Şubat ayında da afet olunca, “Fırsat bu fırsat” diyerek, süreyi uzattılar. Daha sonra gelip, yolu söktüler. Zaten ulaşım sıkıntısı bulunan afet ortamında, bir de yolu söküp işe başladılar. Yolun tek yönünü açık bıraktılar. Gidişli gelişli biraz çalışıp, biraz durdular. Biraz daha çalışıp, yine durdular. Ne yaptıkları veya ne yapmaya çalıştıkları, bir türlü belli olmadı. “İlgilenen bir yetkili var mı?” onu da bilmiyoruz. Ne bir açıklama yapılıyor, ne de düzenli bir çalışma görüyoruz. Karayolları’ndan, Büyükşehir’den, Battalgazi’den veya başka bir kurumdan; tek kelime açıklama da gelmiyor. Sanki “kimsenin umurunda değil”miş gibi, bir durum var ortada. Malum olduğu üzere, hava sıcaklıkları çok yüksek, yol tek yön çalışıyor. Hemen her gün bir kaza oluyor. Ben de birkaç kez denk geldim kazalara. Bir iki kişinin arabası “pert” olmuştu. Bazen zincirleme kazalar da yaşanıyor. Aracı kullanırken, önünüze bir traktör, ya da bir çocuk çıksa, zincirleme kaza yaşamanız işten bile değil. Şu anda Malatya’nın en kalabalık bölgesi, eski Malatya bölgesidir. Nüfus 50 binden 200 bine çıkmış. Hepsi arabayla gidip geliyor. Hal böyle olunca, trafik yoğunluğu had safhada. Buna rağmen “Bu sıkıntılı duruma bir çözüm bulayım veya işi hızlandıralım” diyen bir babayiğit (!) çıkmıyor. Konuyla ilgili tek kelime eden yok ki; Geçtiğimiz günlerde Ak Parti Malatya Milletvekili Abdurrahman Babacan, bir açıklama göndermişti. 2 veya 3 ayda biteceğiyle ilgili bir açıklama yapmıştı kendisi. “Bir tane iş makinesi ve bir tane kamyonla, 2 veya 3 ayda hangi işin biteceğini…” sormak geldi içimden. İki tane araçla değil 2-3 ayda, 50 yılda ancak biter. Onu da torunlarımız, görür herhalde? Malatya, hiçbir zaman bu kadar sahipsiz kalmamıştı. Gerçi dün itibariyle, Battalgazi Belediye Başkanı Osman Güder de bir açıklama yapmıştı, ama umarım sadece açıklama (!) olarak kalmaz. Vah memleketime!..
VALİLİK, AÇIKLAMAYI REVİZE EDECEK Mİ?..
“Memleketim sahipsiz kaldı!” dedim ya, sahipsizliğine bir başka örnek daha vereyim. Kahramanmaraş merkezli depremlerle enkaz yığınına dönüşen Malatya’da, garip şeyler oluyor. Ağır hasar alan binaların yıkım çalışmaları devam ediyor. Devam ediyor da bunda bir gariplik var. Şöyle ki; Yıkımı yapan firmaların şehre verdiği zarar, depremle yarışır hale geldi. Yıkım işlemini yapanların “Kurallara uymak” gibi bir derdi yok anlaşılan. Kafalarına göre takılıyor, kendilerine lazım olanı alıyor, geri kalan molozu da etrafa serpiştirip gidiyor. Geçtikleri yerlerde az da olsa bulunan asfaltı, kaldırımı, direği, duvarı tahrip edip gidiyorlar. Depremde büyük hasar görmeyen alt yapı, tamamen tahrip olmuş durumda. Suların çamurlu akması, elektriklerin ve internetin sık sık kesilmesinin tek müsebbibi, bu yıkım firmalarının elemanları. Fazla para kazanma hırsıyla giriştikleri bu işte, Malatya’yı daha büyük bir yıkıma sürüklüyorlar. Mesela Esenlik Şirketine şehrin merkezini kaldırma işi verilmiş. Esenlik’in kaç tane kepçesi, kaç tane makinesi var ki, bu işi yapsın. O da verecek başka firmalara. Şu anda yıkım işini yapanların ortalıkta bıraktığı molozlar var. Sağa sola dökülen moloz ve hafriyatın kaldırılması için, yine birkaç ihale açılacak. Yine “birilerinin cebine para girecek”.
Yatırım İzleme Koordinasyon Başkanlığı, bir tane özel bir firmayla anlaşmış. Sanki “Devlet olarak biz bunları denetleyemiyoruz. Devletimiz güçlü değil, sen git bunları denetle…” demiş. Özel firmaların denetlemesini özel firmaya vermiş. “Al gülüm, ver gülüm” gibi bir durum var ortada. Yıkımı yapanı, özel sektör denetliyor. Onu da devlet denetliyor. “Zengin olmanın”, “lüks hayat yaşamanın” peşinde olanlar için, büyük fırsat bu işler. İnsanın aklının almadığı, iddialar var. Giden gelen çantalardan bahsediliyor. Hatta videoya çekenlerden bahsediliyor. Malatya harap olmuş, insanlar sıkıntı çekmiş, kimsenin umurunda değil. Ortalık toz duman içinde. Hastalıklara davetiye çıkarılıyor.
“Sulama yapmadan yıkım olmayacak” dediler, sulama yok.
“Kaldırıma zarar verilmeyecek” dediler, kaldırımlar berbat oldu.
“Yollara zarar verilmeyecek” dediler. Yollar, yeni sürülmüş tarla gibi.
Hiçbir denetim yok. Hiçbir kurum hiç kimse hiç kimseyi denetlemiyor.
Bu firmaları bir denetleyenin olması gerekiyor. Mutlaka “Denetliyoruz” diyeceklerdir. Neyi denetlediklerini öğrenmek için, yapacakları açıklamayı da merakla bekliyoruz. Vali bey çıkıp “Şöyle olacak. Böyle yapılacak. Yerinde dönüşüm olacak” şeklinde açıklamalar yapmıştı. Bakalım aksi bu durum karşısında, bu açıklamayı da revize edecek mi?
NE OLACAK BU TYP’NİN HALİ?..
Kahramanmaraş merkezli depremlerden sonra, Toplum Yararına Çalışma Programı (TYP) adı altında oluşturulan ekiplerde, yaklaşık 30 bin kişi çalışıyor. Malatya özelinde ise, bu sayı 4 bini buluyor. Bu insanlar, kendileri de depremzede oldukları halde, canla başla çalışıp, devletin büyüklüğünü vatandaşa gösterme gayretini güdüyorlar. . Kamu personelinin yetişemediği hemen her alanda gördüğümüz TYP’lilerin, bugünlerde canı bir hayli sıkılmış durumda. 13 Ağustos’ta süresinin dolacağı söylenen TYP’yle ilgili olarak ortalıkta bir hayli “dedikodu” dolanıyor. Bu insanların işsiz kalacakları da söyleniyor. Depremin yükünü büyük oranda üzerine alan bu kardeşlerimizi rahatlatacak bir açıklama bekliyoruz. TYP’nin uzatılacağına dair sözler verilmişti. Ancak resmi bir açıklama gelmemişti. Çalışma Bakanlığı’ndan veya valilikten konuyla ilgili bir açıklama bekleyen TYP’liler, haklarının korunması için de, bir adım atılmasını bekliyor.
ENKAZ YIĞINLARI ARASINDA EĞİTİM NASIL OLACAK?
Malum olduğu üzere, önümüzdeki ay okullar açılacak. Hatta telafi eğitimleri kursları başladı bile. Lakin kimsenin haberi yok. Malatya’daki enkaz kaldırma ve yeni enkazlar oluşturma çalışmaları(!) da son sürat devam ediyor. Öğretmenlerin gönlünü etmek adına barınmaları için yer ve konteyner verildi. Ancak o öğretmenleri, öğrencilerle buluşturacak okullar, henüz ortada yok. Ortada olan okullar ise, yıkıntıların, molozların ortasında kalmış durumda. Yıkım yapan firmaların bozduğu tozlu topraklı yollarda, o çocukları nasıl okula getireceğimiz ise, büyük bir soru işareti olarak ortada duruyor. Cumhurbaşkanı’na şirin görünme adına Bakırcılar Çarşısı’nın temeli atıldı. O kadar. “Şehri yeniden imar ediyoruz…” diyorlar ama, Bakırcılar’dan başka bir şey yok ortada. Yapılanları ve yapılacakları denetleyen de ortada yok. Denetleyeceksin ki; yapmayanın cezasını kesesin. Kaldırımı bozanın, alt yapıyı kullanılmaz hale getirenin, yıkım yaparken molozları ortalığa serpiştirenin keseceksin cezasını…
FİSKOS MASASI:
-AK Parti MKYK Üyesi Öznur Çalık, Cumhurbaşkanlığında “danışmanlık” göreviyle tavzif edilmek için, bir takım girişimlerde bulunuyormuş.
-Yeşilyurt ile Battalgazi belediye başkanları, Büyükşehir’e adaymış.
-Eski Ak Parti İl Başkan Yardımcısı Kahraman Kavuk, Ak Parti Milletvekili İhsan Koca’yla konuşmuyormuş. Sebebi de, İhsan Koca’nın umut tacirliği yaptıktan sonra, gizliden gizliye milletvekili olmak için sarfettiği çabaymış.
-Bülent Tüfekci hariç, hiç bir AK Partili Malatya milletvekili, vatandaşın telefonuna çıkmıyormuş.
-Malatya eski emniyet müdürü Ercan Dağdeviren’e, tenzil-i rütbe reva görülmüş.
Selam ve dua ile…
Fiemanillah
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar ile işaretlenmişdir.
Yorumlar
yorulmaz
10-08-2023 17:44EDİTÖRÜN DİKKATİNE; Bir haber yaparken önce kurumu tanımak lazım. YİKOB'da 7 tane Müdürlük var ve YİKOB'un Başkanı Vali Yardımcısıdır. Atama yapılan Müdürlük te Yatırım İzleme Müdürlüğüdür. Diğer Müdürlükler İdari ve Mali İşler Müdürlüğü, Hukuk İşleri Müdürlüğü, Rehberlik ve Denetim Müdürlüğü, Strateji ve Koordinasyon Müdürlüğü , Doğal Kaynaklar ve Kültür Varlıkları Müdürlüğü ve 112 Acil Çağrı Merkezi Müdürlüğüdür. Bu Müdürlükler eşittir ve Başkanı Vali Yardımcısıdır. İl Müdürlüğü diye bir Müdürlük yoktur. Malatya Valiliği sayfasından da teyit edebilirsiniz.
Turan55
08-08-2023 21:05Bence ağır hasar alan Malatya ekonomisi oldu fabrikalar işçi bulamadığından küçük işletmelerde kiralar yüzünden başka şehirlere gitti. Vizyonsuz yöneticiler istemediğimizi yerel seçimlerde göstereceğiz.
Bahtsız Malatya
08-08-2023 20:55Neden diye sorarsanız ne yerel de seçtiklerimiz ne de hükümet yönetecileri Malatyayı bir seviyeye taşıyacak ne bir çaba ne de derdiyle dertlenecek kafada değiller Allah yardımcımız olsun. yardımcımız olsun.
Mertt
08-08-2023 20:50Hitabet konusunda ne Büyükşehir ne de ilçe başkanları pek başarılı değil. Öznur Hanım başkan olur umarım. En azından siyaseti ve hitabı iyi.
Ayhan
07-08-2023 23:30Bakmak ile görmek arasındaki farkı anlayabilmek için de zeka gerekir.
Ahmet Mithat
07-08-2023 23:30Öğrenim görülecek okulların yanında öğretmenler de yok ki Benim oğlumun okulundaki birçok öğretmen tayin isteyip gitmiş. Çocukların düzenleri hepten değişecek Devlet okullarında okuyan çocuklardan bir şey beklemek doğru değil artık
Arzu Demir
07-08-2023 23:22Malatya'da yol sorunu var. Su sorunu var. Elektrik sorunu var. Sular kesiliyor. Saatler sonra gelen su çamurlu akıyor. Bu iş depoları temizleme meselesi falan değil. Koca şehir resmen mahrumiyet bölgesi oldu. Ama sorsan kimsenin keşkesi yok:)
Volkan
07-08-2023 23:20Malatya'da yollar skandal. Evimize gidecek yol bulamıyoruz. Caddelere bakıyorsunuz ki bir yıkım... Yıkımın olduğu mahallede elektrik yok, su yok! Malatya artık yaşanmaz hale geldi. Siyasiler naralar atmaya devam etsin. Yahu bir mahallede sabah 09.00-akşam 22.00'a kadar elektrik kesilir mi? Yaşlısı var. Bebeği var. Çocuğu var. Çalışanı var! Koskoca bir günü sabahtan akşama kadar yıkım yüzünden ziyan etmeye kimin hakkı var? Bu kadar da olmaz.
Gamze Doğan
07-08-2023 23:17Lütfen! Eski Malatya yolunu depreme bağlamasınlar. Nasrettin Hoca eşekten düşünce "Ah gençliğim" demiş. Arkadan biri "hocam biz seni gençliğinde de gördük" diye karşılık vermiş. Vallahi biz Eski Malatya'yı depremden önce de gördük. Boşuna depremin arkasına sığınmayın! Eski Malatya yolları hep sorunlu değil miydi? Yazık günah orada yaşayan insanlara. Binlerce insan yaşıyor. İşine gidip geliyor. Her gün merkeze geliyorlar. Biraz insaf. Halkın ayaklanacağını duyan Güder, göstermelik bir bülten ve iki fotoğraf yayımladı. Oldu da bitti maşallah! Bu konunun takipçisi olmanızı rica ediyoruz Murat Bey. Halkın sesini duyurduğunuz için de ayrıca teşekkür ederim.
Piremzikli
07-08-2023 23:14Malatya sokaklarında gezen vatandaşların hepsinin ortak düşüncesi şu... bu memleket zor toparlanır. O yüzden alt kademesinden valisine kadar herkes başarısız.
Furkan Doğan
07-08-2023 23:12Karikatürler dikkat çekici. Elinize emeğinize sağlık
Serkan Taylan
07-08-2023 23:12Kaleminize sağlık. Konuyu çok güzel özetlemişsiniz. İnşallah 2040 yılında hayal bile edemeyeceğimiz bir Malatya görürüz Biz göremesek de evlatlarımız görür.
Alem
07-08-2023 23:11Yıkımlar uzayacak dönüşümler uzayacak bu iş çok su götürür
Banu Beril Yıldız
07-08-2023 23:10Başkan Gürkan geçtiğimiz zamanlarda da "Her şey her şeye bağlıdır, Her şeyden anlamayan, bir şeyden anlamaz" cümlesini kullanmıştı. Belli ki düşündürmeyi seviyor. Bu sözleri ti'ye almak yerine anlamaya çalışmak daha doğru olur diye düşünüyorum.
Kemalettin
07-08-2023 23:10Gürkan'ı seven tek gazeteci olabilirsiniz ama bilin ki halk pek haz etmiyor.
Tayyar Mayyar
07-08-2023 23:08Gürkan romantik davranış ve konuşmaları bırakıp proje bazlı konuşmalı,bir belediye başkanına bu yakışır
Melekbaba
07-08-2023 23:07Öyle bir ekonomik durum var ki insan umutsuzluğa kapılıyor..nasıl yapacaklar da işin içinden çıkacaklar....
Yusuf Özkan
07-08-2023 23:07Murat Bey tebrikler. Sözü söyleyen Başkan Gürkan bile bu kadar güzel ifade edemezdi diye düşünüyorum. Başkanın biraz daha halk diline hakim olması gerekiyor. İnsanlar zaten yorgun, bitkin, halsiz, çaresiz. Bir de, acaba Başkan ne demek istedi, diye düşünmeye gücü yok. Kentin yönetiminde sizin gibi değerli gazetecilerin de emeği var. Kaleminize SAĞLIK.
Tamer
07-08-2023 23:05Abdurrahman BABACAN eğer yazıda bahsettiğiniz bir tutum sergiliyorsa; diğerlerine değil ama ona yakıştırmam. Biz yeni ve genç diye sevinmiştik, milletin derdi ile hemhal olur dedik. Şimdiden böyle yapılıyorsa eğer çok yazık.Malatya Öznur Çalık'ı çok arayacak zannedersem...
Malatyalı
07-08-2023 23:03Gürkan ın yani büyükşehirin ödeneği belli çerçevesi belli.Halk şunu bilmeli bu işin içinden belediye çıkamaz böyle bir gücü yok
Hakan
07-08-2023 20:25İlçe başkanlarımız nasıl bir başarı elde ettiler ki büyükşehire aday oluyorlar? Gereksiz bir özgüven bence girmesinler rezil olurlar.
Murat
07-08-2023 19:48Valla Murat Bey Selahattin Gürkan ın konuşma tarzında jest ve mimiklerinde sorun var diye düşünüyorum .Bir de Gürkan ın şansı koca şehrin ağır hasar alması,eee haliyle herkes başkan da başkan diyor..