Teksas-Tommiks

   
       
   Eski günlerimizi yazmaya çalıştığım bu serilerde unuttuğum konular olması gayet doğal. Eee ne de olsa artık yaşlanıyoruz. 
          Geçen sevdiğim bir gardaşım, yahu her şeyi yazdın da bu Teksas, Tommiks'i niye yazmıyorsun deyince, dönemimizin en önemli! konusunu atladığımı hatırladım.
          Eskiler bilirler de yeni yetme çağalar bilmez. Yıkılan belediye eski binasının tam karşısında bulunan sinema tabelalarının arkasında panayır yeri gibi hareketli, cıvıl cıvıl, çeşit çeşit yemek kokularının geldiği, bici bici satıcılarının arz-ı endam ettiği, ciğerci Albay'ın ve lahmacuncuların bulunduğu, çocukların kültürlerini! artırmak için gelip kitap kiraladıkları bir yer vardı.
        Amerikan ürünü, hazır yiyecek markaları henüz ülkemizde boy göstermediği  için biz de kendi kültürümüzün ürünü olan lahmacunla, Albay'ın ciğer kebabı ile karınlarımızı doyururduk.
          İşte Teksas, Tommiks okumak için geldiğimiz yer burasıydı. 
          Bizim zamanımızda televizyon olmadığı için, öyle dizi film falan izleme imkanımız yoktu.
          Bilgisayar yoktu ki bilgisayar oyunları oynayalım, Play Station daha icat edilmemişti, atari yoktu, yahu şimdi ki çocukların dalga geçtiği tetrisi bile bulamıyorduk.
          Tek eğlencemiz buraya gelip, on kuruşa, yirmi kuruşa bu resimli macera kitaplarını alıp okumaktı.
          Çağaların çoğu, okumaz, resimli olduğu için sadece resimlerine bakarak olayları çözerlerdi.
           Okuma alışkanlığımıza çok büyük katkıları olan bu yerde kimler yoktu ki?
           Çelik Bilek, Teksas, Tommiks, Teks, Kinova, Baltalı İlah Zagor, Kaptan Swing, Tom Braks, Kızıl Maske, Mister No, daha neler neler...
            Bunların en eskisi olan Teksas ve Tommiks'i daha çok severdik. Çelik Bilek, Rodi, Konyakçı, Dr Sallaso, Suzi, Oturan Boğa hepsi bizim kahramanlarımızdı. 
            Tommiks'in atı Napolyon bile bizi etkilerdi, o ne akıllı attı öyle! Yüzbaşı Tom'un  bir ıslığıyla nerede olursa olsun Tommiks'in hizmetine koşardı. 
            Ya Suzi'ye ne demeli, her bölümde Tommiks'i sevdiğini söylesin diye dua ederdik ama bir türlü söyleyemezdi.
             Ya Konyakçı! Elinde konyak matarasıyla, sarhoş numarası yapıp İngilizlerin karargahına girip Çelik Bilek'e yol açtığı günleri nasıl unuturuz.
             Soluk benizlilerin Kızılderililer, beyaz adamın ise Amerika'lılar olduğunu, 
             Beyaz adamın soluk benizlilere yaptığı zulmü, 
             Topraklarına nasıl el koyduğunu o çocukluk günlerimizde ve o çocuk aklımızla hep bunlardan öğrendik.
              Kızılderilileri hep kötü lanse etseler de, biz hep zayıftan yana olur yerlileri tutardık.
              Baltalı İlah Zagor ve en yakın dostu, oburluğuyla nam salmış Meksikalı Çiko 
              Ömrünü kızılderililerin haklarını korumaya adayan Tex ve yardımcıları Kit Carson ve Navajo savaşçısı Tiger Jack
              Sürekli kızılderililerle savaşan Kinova ve sadık atı Bingo 
              Gamlı Baykuş, Mister Blöf ve çelimsiz, sadık köpeği Puik ve Suzi'nin yakın dostu Kaptan Swing
              Tom Braks ve yakın dostları Baron ve Köfteci,
              Çocukluk anılarımızı süsleyen, her biri, her birimizin kahramanlarıydı.
              Şimdilerde böyle kitaplar var mı bilmiyorum ama olsa da şimdi ki çocukların bunlara ilgi göstereceklerini sanmıyorum.
              Görsel o kadar çok oyunları, sanal da olsa bir sürü yeni kahramanları var.
              Bırakın bizim kahramanlarımız da bize kalsın...
              Selam olsun Malatya'mın güzel insanlarına...