Teşkilat Dışı Siyaset: Malatya Modeli!”

Malatya’da siyaset bir gelenektir, derlerdi. Öyle ya, teşkilat siyasetin mutfağıydı. İl başkanları burada yoğrulur, milletvekilleri buradan çıkar, belediye başkanları teşkilatın omuzlarında yükselirdi. Ama bugün geldiğimiz noktada, “Teşkilat kim? Siyaset ne? Biz başka işler peşindeyiz!” modeli hayata geçirilmiş durumda.

Başrolde kimler mi var? Sami Er ve Abdurrahman Babacan. Ne yapıyorlar? Teşkilatı by-pass ederek kendi siyaset oyunlarını kuruyorlar. İl başkanı belirlemek için kulis yapıyorlar. Peki, favorileri kim? Nuh Boyraz.

E, Nuh Boyraz teşkilattan değil mi? Tabii ki teşkilattan. Ama mesele bu değil. Mesele, teşkilatın iradesini hiçe saymak. Malatya’da bu işler böyle yürümezdi. Düşünün, teşkilatın eski büyükleri şimdi bir kenarda izliyor. Bülent Tüfenkci, Ahmet Çakır, İhsan Koca, Mustafa Şahin, Hakan Kahtalı… Bir zamanlar teşkilatın omuzlarında yükselen bu isimler bugün sessiz. Ama içten içe neler düşündüklerini hepimiz biliyoruz: “Bu teşkilatı bu hâle mi getirecektiniz?”

“Kendi Söktüğünüz Dalda Oturabilir misiniz?”

Malatya’da teşkilat bir ağaç gibi köklüdür. Bu ağacın dallarından biriyle oyun oynarsanız, er ya da geç o dal kırılır. Ama Sami Er ve Abdurrahman Babacan, ağacı kökünden kesmeye kararlı gibi. Temayül yoklaması mı? Hadi canım, kim uğraşacak. Büyüklerle istişare mi? Ne gerek var. Teşkilatın iradesi mi? O da ne?

Peki, bu oyun Malatya halkının gözünden kaçar mı? Kaçmaz. Çünkü Malatya halkı, teşkilatı bypass edenlerin, kendi ayaklarına kurşun sıktığını çok iyi bilir. Bugün teşkilatı yok sayarsanız, yarın sandıkta kimseyi bulamazsınız.

“Teşkilatsız Siyaset, Masalsız Masal!”

Şimdi şöyle bir düşünün: Bülent Tüfenkci, Ahmet Çakır, Mustafa Şahin, İhsan Koca, Hakan Kahtalı… Hepsi teşkilatın omuzlarında yükseldi. Peki, Sami Er ve Abdurrahman Babacan’ın derdi ne? Malatya teşkilatı bugüne kadar hep liderlerini kendisi belirledi. Şimdi bu gelenek yok sayılıyor. Teşkilatın kendisi olmadan alınan kararlar, Malatya siyasetini nerelere götürecek, hep birlikte göreceğiz.

Ama şunu unutmayın: “Teşkilat yoksa, siyaset yok. Teşkilat yoksa, sandık da yok!”

Kalın Sağlıcakla.