Toplum X Ruh Sağlığı Çalışmaları

Psikolojik danışmanlık hizmetleri nedir? Öncelikle bunu açıklayarak başlamak istiyorum.   

Psikolojik danışma ve rehberlik hizmetleri; bireyin kendini tanıması, anlaması, sahip olduğu gizil güçleri keşfetmesi, geliştirmesi ve bulunduğu topluma aktif uyum sağlayarak kendini gerçekleştirmesi için sistematik olarak ve profesyonelce sürdürülen psikolojik yardım hizmetleridir(Binnur Yeşilyaprak). 

Psikolojik danışmanlık hizmetleri temelde önleyici hizmetlerdir.

Bugün itibariyle birçok kurum ve kuruluşun bünyesinde bu hizmetleri veren birimler mevcuttur. Bu birimlerin en yoğun bulunduğu kurum MEB’tir. Bunu Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığına bağlı kurumlar takip etmektedir. Burada benim ele almak istediğim kurumlar ise belediyelerin bünyesinde kısmen yer alan ve özellikle köy gibi küçük mahalli birimlerde bulunmayan (bulunması gereken) rehberlik ve psikolojik danışmanlık hizmeti veren birimler.

Özellikle büyük şehirlerde bir belediyenin internet sitesine girdiğimizde, bir psikolojik danışmanın bulunduğunu, hatta nadirde olsa bazı belediyelerde birkaç psikolojik danışmanın bulunduğunu görürüz.  Fakat genelde orda yaşayan halkın %80 inin böyle bir hizmetin varlığından haberi yoktur. Bunun temelde birkaç sebebi var.
Nüfusu 5.000 ve üzerinde olan herhangi bir yerleşim yerinde, İçişleri Bakanlığının önerisi üzerine müşterek kararnameyle belediye kurulabilir. Minimum 5000 kişinin bağlı olduğu bir belediyede bir veya birkaç kişinin vereceği hizmet elbette ki yetersizinde ötesinde bir ‘hiçliği’ ifade etmektedir. 

Tabi ki burada ütopik sayıda psikolojik danışmanın olması talebi söz konusu değildir.

Fakat eğer böyle bir hizmet vermek istiyorsak ilk olarak yapılması gereken elbette bu sayının arttırılmasıdır. İkinci olarak ise bu birimlerin belediye binasının içinden çıkarılıp büyük parklara, cami, cem evi gibi ibadethanelere kısacası halkın büyük bir kısmının erişebileceği mekânlara konması gerekmektedir.  

Bu konuda bir diğer husus ise şudur. Yukarıda bahsettiğimiz gibi psikolojik danışmanlık hizmetleri birimlerinin en yoğun olduğu kurum MEB’tir. Fakat MEB bünyesindeki birçok kurum ve kuruluşta maalesef bu hizmeti verecek psikolojik danışman bulunmamaktadır. Bu noktada elbette bu açığın tüm okullarda kapatılması öncellikli olandır. Bu yapılmadığı takdirde belediyeler bu hizmetin verilmediği okullarda, anayasayla güvence altına alınan eğitimde fırsat eşitliği hakkı gereğince bünyesindeki psikolojik danışmanlarla, bu hizmeti okullara ve diğer kurumlara taşımalıdır.

İlkokul yıllarında sosyal bilgiler dersiyle hayatımıza giren bir cümle vardır: Toplumun temel taşı ailedir. Bugünlerde haberlerin ve gazetelerin manşetleri bir ailenin 8 yaşındaki bir kız çocuğunu hunharca katledilişini yazarken bu cümle karşımızda bir mum ışığı etkisinden öteye gitmemektedir. Bu durumda şunu unutmamalıyız ki bu elim hadise ülkemizde ilk defa yaşanmamıştır ve maalesef sonda olmayacaktır. 

Elbette ki bu acı olayın bir değil birden fazla sebebi vardır. Tüm bu sebeplerin temelinde başta vicdan yatmaktadır.  Bir diğer neden ise eğitimli, bilinçli, yetişmiş nitelikli insanların sayısının her geçen gün azalmasıdır.

Dedik ya ilk değil sonda olmayacak!

Peki bu olayları nasıl sonlandırabiliriz?

Toplumun temel taşı olan aileyi mum ışığı olmaktan çıkarıp güneş misali bir ışığa dönüştürerek bunu yapmak mümkün. 

Bu da toplumu eğitmekten, bilinçlendirmekten, toplumsal kuralları, vicdani ahlaki ilkeleri topluma kazandırmaktan geçmektedir.

Son olarak yaşanan üzücü hadise bize göstermiştir ki; önleme çalışmaları kapsamında görevlendirilmeyen ruh sağlığı çalışanları krize müdahale çalışmaları kapsamında görevlendirilmek zorunda kalınacaktır.

Toplumun bozulan kötüye doğru değişen dönüşen tüm yönlerinin tekrar iyiye güzele doğru ilerlemesi için devletimizin öncelikli gündemi eğitim olmalı ve eğitim arka sıralardan ön sıralara süratle alınmalı.