TSO’da Boy Kısa, Oyun Büyük!

Malatya’da TSO seçimi mi?
İki yıl mı kaldı?
Bırak iki yılı, şehirde kulisler iki haftadır gece gündüz çalışıyor!

Mahmut Boyraz sahaya inmiş, öyle çalışıyor ki sanırsın seçim yarın sabah.
Oğuzhan Ata Sadıkoğlu’yla söz düellosu yapmış, kılıçlar çekilmiş, kalemler sivrilmiş.

Mustafa Özhüsrev?
Çarşı esnafı üzerine titriyor,
“Başkanım ol, adını tabelaya yazalım!” diyecekler neredeyse.

İsmail Hakkı Pekel?
Sessiz ama derinden…
Google’a “İsmail Hakkı Pekel TSO adayı mı?” yazıp kendi haberlerini okuyor.

Kahraman Kavuk?
Kulislerde usulca dolaşıyor.
“Ben aday değilim” deyip kapıdan kaçıyor, ama isminden kaçamıyor!

Ramazan Özcan mı?
Kayısının kilosunu da bilir, kulislerin nabzını da. “Kayısıdan koltuk çıkar mı?” diyenlere tebessümle bakıyormuş.

Ha bu arada, unutmayalım:
TSO’da oy dediğin, bacası tüten fabrikadan gelmiyor.
Bir büfecinin de oyu var, bir simitçinin de!

Yıllar önce Kasım Abi karikatürüyle kazıdı hafızalara:
“Boyun kadar değil, oyun kadar konuş!”

Bu yüzden Malatya’da seçim olunca,
Kimin fabrikası varmış,
Kimin bacası tütüyormuş,
Hiç kimse bakmaz.

Oyun var mı, ona bakar!

Akif Baştürk de zamanında sanayicilerin başını okşayıp kaybetmişti.
Çünkü Malatya’da oyun kasabın elinde, tüccarın cebinde,
Esnafın gönlünde.

Sanayi büyük olabilir.
Ama büfeci küçük bir kağıt parçasıyla büyük hayaller yıkar!

Sadıkoğlu’na gelince…
Başkanlık koltuğu Malatya’da,
Başkan başka diyarlarda.
Fotoğraf var, hizmet yok.
Poz var, proje yok.
Malatya mı?
Arada bir haritada görüyor!

Velhasıl kelam:
Malatya TSO seçimlerinde yine herkes konuşacak,
Ama son sözü yine
büfecinin parmak izi, esnafın kaşesi, halkın pusulası söyleyecek!

Çünkü bu şehirde
Boy değil,
Oy büyüktür!

Kalın sağlıcakla…