Ülkemiz Enerji Politikalarına Bakış
09 Aralık 2012, Pazar 22:59Ülkemizin enerji ihtiyacı, artan refah ve hızlı kalkınmanın yanı sıra nüfus artışının da etkisiyle hızla artmaktadır. Dünyada kişi başı yıllık enerji tüketimi ortalama 2.500 kWh iken Amerika'da 12.000 kWh üstündedir. Ülkemizde bu oran kişi başı yıllık 2.800 kWh civarındadır. Amerika'da elektrik enerjisinin fiyatı 5 US$ cent iken Tükiye'de 17-20 US$ cent (döviz kurundaki değişikliklere bağlı) civarındadır.
Türkiye'nin elektrik enerjisi kurulu gücü yaklaşık 45.000 MW olup 2009 yılında ülkemizde 194 milyon MWh elektrik enerjisi üretilmiş ve bu elektrik enerjisi üretimin sadece ‰27 si yerli kaynaklarımız (kömür, petrol, doğal gaz V.B.) sağlanmıştır (bu oran 1990 da ‰48 idi). Türkiye'nin 2008 yılında 201 Milyar Dolar olan toplam ithalatın içindeki enerji ithalatının payı 48 Milyar dolardır.
Araştırmalar sonucunda; dünyada bilenen rezervler göz önünde alındığında petrolün 40 yıl, doğal gazın ise 60 yıl içinde biteceği hesaplanmaktadır. Bu rezervlerin büyük bir bölümü Ortadoğu ve Kafkaslarda bulunmasından dolayı bu bölgeler stratejik öneme sahiptirler. Bu sebeple; bu bölgelerde çıkan istikrarsızlıklar enerji fiyatlarının yükselmesine sebep olmaktadır.
Ülkemizin öz kaynakları (Hidroelektrik, Rüzgar, Güneş ve Termik/Kömür santralleri) değerlendirildiği takdirde, elde edilecek elektrik enerjisi ülke enerji ihtiyacını karşılayacak kapasitededir. Hatta yurt dışına enerji satmamız da mümkündür.
Özellikle Rüzgar Türbünleri ve CSP Yoğunlaştırılmış Güneş Enerji Sistemleri (Büyük Çanak gövdelere konular aynaların topladığı güneş enerjisini bir noktaya yansıtarak elde edilen ısı enerjisini elektrik enerjisine çeviren sistemler) ülkemizde üretimi için kurulacak fabrikalarla; yüksek katma değer yaratmanın yanı sıra Rüzgar ve Güneş Santralı çiftliklerinin kurulum yatırım maliyetlerinin düşmesine ve dolayısıyla da yapılacak yatırımların hızla geri dönmesine olanak sağlayacaktır.
Avrupalılar; Kuzey Afrika ve Ortadoğu sahralarına 2020 yılına kadar CSP (Yoğunlaştırılmış Güneş Güç) sistemi ile elektrik enerji santralı kuracaklar. Santral çıkışı maliyeti 5 Eurocent/kWh, iletim hattı maliyeti 1 Eurocent/kWh ile hat sonu toplam maliyeti 6 Eurocent/kWh'den Avrupa'ya elektrik enerjisi götürmeyi planlamaktadırlar.
Nükleer enerji, dünya enerji üretiminde yaklaşık ‰ 7,6'lık paya sahip olup son 25 yıldır bu oran pek değişmemiştir. Nükleer endüstri ve teknoloji, elektrik üretimi ve silah sanayinin yanı sıra birçok sektörlerde de kullanılmaktadır.
Avrupalılar, Kuzey Afrikadan ve Ortadoğudan Avrupa'ya taşıyacakları elektrik enerjisini 6 Eurocent mal etmeyi hesaplarken, Türkiye Ruslara Akkuyu'da bedelsiz verileceği arazide yaptıracağı 4 adet Nükleer Santral çıkışında elektrik enerjisini 15 yıl boyunca KDV hariç ortalama 12.35 US$ centten (fiyat üst limiti 15.33 US$ cent) alacaktır.
Akkuyu'daki santralden alınacak elektrik enerji fiyatı şu anda evlerimize teslim vergiler hariç 18 kuruş elektrik enerji fiyatından da pahalıya mal olacaktır.
Enerjideki kayıp kaçağımız ‰15 civarında olup, Japonya gibi gelişmiş ülkeleri 1 birim üretim için 1 birim enerji harcarken Türkiye'de 4 birim enerji harcanmaktadır. Evlerimizde kullandığımız Akkor Flamanlı lambalar yerine gazlı lambalar, C sınıfı Buzdolabı ve Klimalar yerine A sınıfı kullanarak 4 birim enerji yerine 1 birim enerji harcayarak ‰70-80'e yakın enerji tasarrufu sağlayabiliriz.
yukarıda konu başlıkları halinde kısaca belirttiğim üzere ülkemiz kendi öz kaynakları ile tüm elektrik enerji talebinin karşılayıp dışarı ihracat edebilecekken sadece 2008 yılında 50 Milyar Dolar enerji ithalatına ödenmiştir. Önümüzdeki yazılarımda Türkiye'nin 2010-2023 Enerji Verimliği Strateji Belgesi, Nükleer Santrallar, Yenilenebilir Enerjiler, Fosil yakıtlar ve Sera Gazları Salımı (Kyota Prokolü) gibi güncel konuları sizlerden de gelecek görüşleri katarak daha detaylı bu köşeden yazmaya çalışacağım.
Bilgin AKBAL
Elektrik Yük. Müh.