Vural ortaladı, medya gol attı!..

Yeni Malatyaspor, lig liderini yenerek haftalar sonra 3 puanı almayı başardı. Maç sonrası açıklamalarda bulunan Teknik Direktör Yılmaz Vural, 3 puanı aldıkları için memnun olduğunu, ancak takımın motivasyonu konusunda bazı sıkıntıların bulunduğu söylemişti. Kendisinin göreve gelirken, yaptığı bazı görüşmelerden bahseden Yılmaz Vural, kulübün içinde bulunduğu ekonomik darboğazdan çıkışı için kendisine bazı sözler verildiğini belirtti. “Ben devam etmem. Bunu tehdit olarak algılamayın.” diyen Yılmaz Vural, “Ben buraya iş yapmaya geldim. Bu şartlarda çalışılmaz. Burada bir iş yaptıracaksak, beyefendiler tüm top sizde” ifadelerini kullandı. 

BU TAKIMI AYAĞA KALDIRMAYA ÇALIŞIYORUZ

Eleştirilerini sertleştiren Yılmaz Vural, iki tane belediye başkanının isimlerini de vererek “1 milyon 750 bin lira para verecekler. Bu nasıl bir delikanlılık? Söz verdiniz beyler adam mısınız? “Vereceğiz” dediyseniz bu parayı vereceksiniz. Bizimle dalga mı geçiyorsunuz? Burası sizin şehriniz, futbolun ne anlama geldiğiniz bilmiyor musunuz? Futbol, sosyal bir olaydır. Malatya şehrini bundan mahrum bırakacaksınız. Diğer taraftan şehrin ileri gelenleri, buradan para kazanan kardeşlerim ne oluyor? Ne kadar tatlı paranız var. Bitmiş bir takımı ayağa kaldırmaya çalışıyoruz” şeklinde konuştu.

ATEŞİ HARLAMAYA NE GEREK VAR?..

Futbol camiasının kıymetli isimlerinden biri olan Yılmaz Vural’ın sert açıklamalarına muhatap olan iki belediye başkanı da kamuoyu tarafından takdir gören hizmetlere imza atmış isimler. Yılmaz Vural, içinde bulunduğu sıkıntılı durumdan dolayı feveran ediyor, derdini bir şekilde anlatmaya çalışıyor. Kendisine hak verdiğimiz birçok husus var.
Yılmaz Vural’ın bire bir isim vermesi pek hoş olmadı. Belki mecbur kaldığı için, belki duygu patlaması yaşadığı için, belki de sesinin daha çok duyulması için bunları söyledi. Kendisini sever ve sayarım. Ülkemize ve Malatyamıza katkıları olan kıymetli bir futbol adamı. Verilen sözler varsa elbette yerine getirilmeli. Ama bunların kamuoyu önünde hesaplaşma boyutuna getirilmesi pek hoş olmadı. 

Hadi, Yılmaz hoca acısı var diye veya dertli olduğundan bu isimleri saydı da bunları bire bir yayınlamak ne oluyor? Gazetecilik, her şeyi bir makine gibi, bir robot gibi, bir papağan gibi bire bir aktarmak değildir. Toplumun hassasiyetlerini, kişilerin şahsiyetlerini ve kurumların itibarlarını da göz önünde bulundurarak, haber vermektir gazetecilik.  
“Yılmaz hoca, çektiği sıkıntı sebebiyle isim veriyor” diye biz gazeteciler de bunları kelimesi kelimesine yayınlamak zorunda mıyız? Yılmaz hoca isim verse de bizim bu isimleri birebir aktarmamız, kavganın ateşini harlamaktır. Nerede kaldı gazetecilik ahlakı?