Yalan-dolan ve algı siyaseti kaybetti!..
30 Mayıs 2023, Salı 11:24Millet İttifakı’nın seçim sürecine girmeden önceki hallerini tek tek sıralamak dahi “zul geliyor” artık.
Ancak yine de bir kaç kelam edelim. 6’lı masa diye yola çıkılan zamanlardı. 6 benzemez, bir masa etrafında toplanmış, 12-13 toplantı yapmıştı.
Her ne kadar masa “6’lı” olsa da bir de masanın altı vardı aklımızda kalan. Masanın gizli ortağı HDP’yi hiç istemeyen İYİ Parti vardı mesela o masanın üstünde. “HDP’nin olduğu yerde biz yokuz” diyorlardı bir zamanlar. Başkanları, masayı terk etmişti de, 3 gün sonra tıpış tıpış gelerek oturmuştu yeniden. Terk ettiği günlerde edilmedik laf bırakılmamıştı kadın başkana. Masadan kalkışı da, masaya oturuşu da; olay oldu. “Seçilemeyecek isim” dediği şahsın yanına 2 de belediye başkanını iliştirivermişti bir anda. Sanki kendi partisinin belediye başkanlarıydı onlar. Garabeti, sadece ben görmedim ya. Yine de şaşırdım. 1 cumhurbaşkanı adayı, 4 cumhurbaşkanı yardımcısı, sonra yardımcılara 2 tane daha eklenmişti bir anda. Eh biri de zaten “Başbakan” olma hülyasından çıkamamıştı yıllarca.
KILIÇDAROĞLU’NA GÜZELLEMELERİN ARDI ARKASI KESİLMİYORDU
“Seçilemeyecek isim” Saadet Partisi Genel Merkezi’nde Cumhurbaşkanı Adayı olarak takdim edildi. Cumhurbaşkanı adayının takdimcisi de, hayli manidardı. Yıllarca “Madımak Katili” olarak andıkları Temel Karamollaoğlu’na, CHP’nin Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nu“Türkiye laiktir, laik kalacak…” sloganları eşliğinde takdim ettiriyorlardı.
Bütün bu ayak oyunları sırasında herkes unutmuştu masanın 7. ortağını…
Seçim sürecine girilince, patladı kanalizasyondaki çatlak. Bir anda lağım boşaldı Türkiye’nin gündemine. Millet İttifakı’nın adayına destek açıklamaları arka arkaya geliyordu dağdan. Ne kadar terörist varsa, Kemal Kılıçdaroğlu güzellemesi yapıyordu. “Kemal Kılıçdaroğlu, şöyle allı. Böyle pullu…” demekten geri kalmıyordu dağdaki fareler. Dağ desteğini arkasına alan Kılıçdaroğlu, kendini “Fareli köyün kavalcısı” sanmış olacak ki, onları hoşlandığı nameleri çalıp söyler oldu.
KALP İŞARETİYLE İŞİ KOTARMAYA ÇALIŞIYORDU
Herhangi bir makama aday olanın, icraat vaatlerini bekledi vatandaş.
Geçmişte bir icraatı olsa anlatacak da, batık SSK’nın genel müdürlüğü ve heykelden başka ne anlatabilirdi ki?..
Verdiği namus ve şeref sözlerini tutmamasıyla ünlü bu siyasetçimizin, en büyük başarısı, eliyle kalp işareti yapmasıydı. Yanındakilere de öğretmekten geri kalmadı kalp işareti yapmayı. “Leyleğin ömrü laklakla geçer” tarzında açıklamalardan başka hiçbir şeyi akıllarda kalmadı seçim sandığının kurulduğu gün. Yalan-yanlış bilgilerle yaptığı seçim gecesi açıklamaları da “En azından bugün doğru söyleseydi de, seçmenini kandırmasaydı” dedirtti millete. Onu savunan biri de çıktı televizyona “Kandırdıysak biz kandırdık. Size ne?” diyince, anladık kitle beklentisinin “Yalan”dan başka bir şey olmadığını.
ERTELEMEK İÇİN HAKLI SEBEPLER VARDI
Seçimin diğer tarafında ise, 21 sene boyunca ülkeyi yönetmiş Recep Tayyip Erdoğan ve kadrosu vardı. Her daim yanında duran ve hiçbir koltuk isteği bulunmayan Devlet Bahçeli ile Mustafa Destici’yi gördük. Sonradan dahil olan Yeniden Refah Partisi, Hüdapar ve DSP’yle birlikte, daha da güçlü bir görüntü sergiliyordu Cumhur İttifakı.
Geçmişte, darbe girişimi, salgın, yangın ve doğal afetleri yaşamış bir ülkeyi yöneten Cumhur İttifakı, yine dimdik ayaktaydı. 11 ilin yıkıldığı büyük bir depremin akabinde, seçim kararı alınmıştı. Ertelenmiş olsa kimsenin ses edemeyeceği bir durumda seçim kararının alınmış olması, başlı başına bir meydan okumaydı karşı tarafa…
Bir yandan depremin izlerini silmeye çalışıyor, diğer yandan muhalefetin algı operasyonlarına göğüs geriyordu iktidar.
Bir yandan deprem konutlarını yapıyor, diğer yandan yıllardır kangren haline gelmiş EYT meselesini çözüyordu.
Bir yandan Milli savunma hamlelerini yapıyor, diğer yandan emperyal güçlere kafa tutuyordu.
14 Mayıs akşamı gelip çattığında gördük ki; Millet İttifakı’na ülkeyi yönetme ehliyeti verilmemişti. Cumhur İttifakı ise hükümet etmeyi kıl payı kaçırmış, Cumhurbaşkanlığı seçimi İkinci tura kalmıştı.
MAĞLUBİYET ŞOKU “BELHÜM ADAL” ETTİ BİR KISMINI
Milletvekilliği konusunda, hesap uzmanı zatın partisi önceki vekil sayısının altında kalmış, ittifak ortaklarına 40’a yakın milletvekilliğini kaptırmıştı. Millet İttifakı, Cumhur İttifakı’nın çok gerisinde vekil sayısına razı olmuş, ikinci tur için seçmenini ümitlendirmeye çalışıyordu. Seçmeni ise özellikle deprem bölgesindeki depremzedeleri dillerine dolamış, “Yaptığımız yardımlar haram olsun. Keşke hepiniz ölseydiniz…” gibi insanlıkla bağdaşmayacak paylaşımlarda bulunuyordu.
CHP’li Tekirdağ Büyükşehir Belediyesi’nin depremzedelerden intikam alma şekli ise, bardağı taşıran son damlaydı. Seçimi kaybettikleri için “Belhüm Adal” olmayı da kabul etmişlerdi.
KILIÇDAROĞLU, MİLLİYETÇİLERE GÖZ KIRPMAYA BAŞLADI
Cumhurbaşkanlığı seçiminin ikinci turunun yapılacağı 28 Mayıs’a yaklaşırken, Millet İttifakı’nın adayı, söylemlerinde “Vatan, millet, Sakarya edebiyatına…” bel bağlıyordu. İkinci turun kesinleştiği güne kadar dağdakilere şirin görünme çabasındaki Kılıçdaroğlu, bir anda “Ülkücü türküleri” söylemeye başlamıştı. Cumhur İttifakı’nın adayı ise, her zamanki gibi icraatlarıyla meşgul oluyor, yaptıklarını ve yapacaklarını sıralıyordu.
ERDOĞAN’IN YENİ ZAFERİ!..
28 Mayıs günü gelip çatmış, vatandaş sandıklara gitmiş ve sonuç olarak da Türkiye Cumhuriyeti’nin Cumhurbaşkanı seçilmişti. Recep Tayyip Erdoğan, yüzde 52,16 oy alırken, Kemal Kılıçdaroğlu yüzde 47,84’te kaldı. Böylece; Vatandaş, yine yeniden Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı tescil etmiş oldu. Yalan-dolan, kaset-kumpas, baskı-dayatma siyaseti kaybetti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, geleneksel balkon konuşmasını bu kez Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde yaptı. Erdoğan’ın konuşmasında dediği gibi; Bu seçimi, Türkiye’nin tamamı, yani 85 milyon kazandı. Olağanüstü bir durum olmadığı müddetçe, çok kuvvetli dış ekonomik saldırılar yaşanmadıkça, önümüzdeki 5 senede, Türkiye'nin muhteşem yükselişini göreceğiz. İnşaallah…
Sonuç olarak, bir seçimi daha ardımızda bırakıp önümüze bakma zamana geldi. Ülkemize, milletimize ve kalpleri Türkiye’yle atan tüm mazlum coğrafyalara hayırlı olsun. Ülkemizin tam bağımsız ve müreffeh yarınları için; Birliğimiz, beraberliğimiz ve kardeşliğimiz daim olsun.
Not: İktidar tarafından, seçimin ikinci tura kalmasının sebebiyle ilgili muhasebesini iyi yapması gerekiyor. “İnsanı yaşat ki, devlet yaşasın" ilkesinden milim sapılmaması gerektiğini düşünüyorum.
Selam ve dua ile
Fiemanillah
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar ile işaretlenmişdir.
Yorumlar
Bülent
30-05-2023 14:04Çıkan sonuca herkes saygı duymalı duydu da fakat Daha birkaç ay öncesine kadar ailesini akrabasını işini evini kaybeden konteyner ve çadırda yaşayan onca insanın yanı başında sevinç çığlıkları araba kornaları havai fişek silah atmakta nedir? hiç mi insanlık adına içinizde bir şey yok? belki normal şartlarda evet yapılabilirdi ama yas da olan şehrimize hiç yakışmadı.
Ahmet
30-05-2023 13:59Bence şimdiden yerel seçimler için çalışılmalı! Cumhurbaşkanlığında millet ciddi bir rakip görmedi mevcut Cumhurbaşkanına ama yerelde kimsenin gözünün yaşına bakmazlar.