Yalanınız Batsın Emi!

Bir haber yapıyoruz…

Belge var. Bilgi var. Materyal var.

Ne oluyor?

Hemen çemkiriyorlar!

“Yalan!”

“İftira!”

Peki, aksini ispat ediyorlar mı?

Hayır.

Çünkü yok demek kolaydır. Ama yokluğu ispat etmek imkânsızdır!

Düşün…

Hindistan cevizinin içinde süt yoktur diyen adam, yeryüzündeki bütün Hindistan cevizlerini kırıp içini kontrol etmeli ki sözünü ispat etsin.

Ama içinde süt var diyen kişi, tek bir tane açsa yeter!

Biz elimizde belgelerle, kaynaklarla konuşuyoruz.

Siz ne yapıyorsunuz?

Kendi gölgenizden titreyerek bağırıyorsunuz!

Ve en komiği…

Bunu söyleyenler, amirinin gölgesinde yaşayan, emirle konuşan, maaşla beslenen adamlar!

O yüzden, yalan demekle hakikati örteceğinizi sanmayın!

Hırsız, metroya bindiğinde ilk kendi cebini kontrol eder.

Çünkü herkesi kendisi gibi sanır.

Siz de yalana ve iftiraya o kadar bulaşmışsınız ki, önünüze gelene “yalancı” ve “müfteri” diyerek kendinizi aklamaya çalışıyorsunuz.

Ama biz buradayız…

Vegerçekleri söylemeye devam edeceğiz!

Yalanınız batsın emi!