YANLIZ BIRAKIRSANIZ YANLIZ KALIRSINIZ!...

Ak Parti ile MHP'nin (AKKURT)  yakınlaşması bana çocukluğumda izlediğim “Voltran” isimli çizgi filmi hatırlatıyor. Bilen bilir, 5 tane robot aslanın birleşerek oluşturdukları insansı bir robottur. Dünyamızı birçok kere kötü niyetli başka robotlarla dövüşerek kurtaran Voltran'ın silahı bir ışın kılıcıydı. Düşman robotlar, Battalgazi tadında bir hareketle kimi zaman ortadan kimi zaman da çapraz bir şekilde Voltran tarafindan  ikiye bölünerek bertaraf ediliyordu. Bu çizgi filmde verilmek istenen mesaj, birlik ve beraberlik içinde hareket edilirse, ne kadar güçlü olursa olsun düşmanın alt edilebileceği şeklindeydi. Ülkemizin içinde bulunduğu bu kötü ve karamsar ortamdan kurtulmamızın yolu Voltran misali birlik ve beraberlikten geçiyor. 

FETÖ'yle mücadele edilirken bazı mağduriyetlerin yaşandığını çeşitli vesilelerle duyurmaya çalıştık. AK Parti milletvekillerimiz de süreci sekteye uğratmamak adına mücadeleye pek müdahil olmuyorlar. Malatya'da MHP'nin vekilinin olmadığını düşününce, mağduriyet yaşayan veya yaşadığını iddia edenlerin çalabilecekleri tek kapı kalıyor. Hal böyle olunca çalınacak kapı CHP oluyor. CHP'nin Malatya Milletvekili olan tek ismi ise Veli Ağbaba'dır.  Malatya olarak ölmüşüz de ağlayanımız yok desenize.

MÜCADELENİN GİZLİ KAHRAMANI HALEN MALATYA'DA

“Çorbada tuzumuz olsun” demiştik. İçişleri Bakanımızın başarılı kaymakamların terörün yoğun olduğu yerlere görevlendirileceği hususundaki açıklaması sonucunda, Kale kaymakamı Ferhat Sinanoğlu terfi (!) alarak Suruç kaymakamı oldu. OHAL'inFETÖ'yle mücadelesinde(!) Sinanoğlu ismi hep ön plandaydı. Ancak bir de gizli kahraman(!) vardı. İşte o gizli kahraman halen Malatya'da.

“MEN DAKKA, DUKKA"

Kur'an-ı Kerim okumayı öğrendikten sonra Arapça hat sanatına içimde bir merak oluşmuştu. Mahallemizin bakkalındaki duvarda dikkatimi çeken hat sanatı ürününde şu ifade yazıyordu; “Men dakka, dukka"
“Eden bulur” manasına gelen bu söz hadis mi bilmiyorum ama, buna benzer hadisler mevcuttur. Mesela; Kınamayınız, kınadığınız şey başınıza gelmedikçe ölmezsiniz." (Tirmizi, Kıyamet, 53, no: 2507; Beyhaki, Şuabu'l-İman, 5/315, no: 2778; bk. Keşfu'l-Hafa, 2/265)

Mezkur sebepten dolayı yaptığımız işlerde ve verdiğimiz kararlarda biraz daha dikkat ve teenniyle hareket etmemiz gerektiğini düşünüyorum.

ALLAH'IN HESABININ ÖNÜNE GEÇMEYE KALKIŞMAYIN

Beşeri  idare edenler, milletten aldıkları desteği (oy kaybı endişesi gibi) hesap ederek, milleti istinadgah kabul ederken;   Cenab-ı Mevla da kelamı olan Kur'an'ında; Kur'an'ın hakimiyetini irade ediyor.Kur'anı tüm cihana hakimi mutlak etmenin hesabını yapıyor.

 

Dikkat ediniz! Allah'ın, Hakim-i Mutlak olduğunu bildiğiniz halde; hesabınızı, Allah'ın hesabınının önüne geçirmeye çalışmayınız. Nizam-ı aleme muhalif ve vuku bulması imkansız olan bu muaraza işine girişmeyiniz.

BOYNUMUZ KILDAN İNCE

Dini İslam'da cemaatler sayısınca din var sanki. Her cemaat Din-i mübin-i İslam'ı kendi kafasına göre yorumluyor. İyi de doğru bir tane değil mi?

Allah selamet versin Erzurum'da Hacı Vahdettin Hızıroğlu Hocaefendi hal-i alemi güzel izah ediyor. Şöyle ki; bir gün Hacı Vahdettin Hızıroğlu hocaefendinin annesi derki: “ Oğlum herkes herkesin her şeyini nazar eder ama kimse kimsenin aklını nazar etmez. Çünkü kimse kendinden daha akıllı kimseyi görmez” 

Devamında Hızıroğlu Hocaefendi derki; “ Eğer dini bir meselede aklından delil getiriyorsan kusura bakma ben senden daha akıllıyım; eğer getirdiğin delil kitap, sünnet, icma ve kıyastan ibaret ise ozaman boynumuz kıldan incedir”

BENİM CEMAATİM 

Bir cemaat vardır. Oda benim cemaatim. Senede iki defa Bayram namazında, haftada bir defa Cuma namazında, günde beş defa ezan-ı Muhammedi ile beni davet eden bu cemaatin adı cami cemaatidir.

 

ÇAKIR'IN SÖZÜ VAAT DEĞİL TEMENNİYMİŞ

Sosyal medyada bir paylaşım gördüm. Eski bir haberin fotoğrafında ki bu paylaşımda Malatya Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Çakır diyor ki “Sular bir daha kesilmeyecek” Suların sıklıkla kesildiği sular şehri Malatya'da, Ahmet Çakır'ın mezkur sözü demek vaad değil temenniymiş.

BURADAN BAKINCA “ELVERİŞLİ” GÖRÜNÜYOR

İlk ve tek Malatya Time'ın dile getirdiği Elazığ yolu üzerinde bulunan Yimpaş'ın yerinin İnönü Üniversitesine ait yurt olması hususunda tavsiyelerimiz olmuştu. Geçtiğimiz günlerde Bakan Bülent Tüfenkçi söz konusu yerde incelemelerde bulunmuş ve yerin yurt için elverişli olmadığını dile getirmişti.  Halbuki Yimpaş marketin arka tarafında zaten otel yapılmıştı.

 

Bu hatırlatmadan sonra sayın Bakana soruyorum; sayın bakanım bahse konu olan yer neden elverişli değil? Halbuki  buradan bakınca bal gibi elverişli. Acaba gözden kaçırdığımız veya kaçırdığınız bir husus mu var?

YANLIZ KALIRSINIZ

Sayın Bülent Tüfenkçi;
Sayın Öznur Çalık;
Sayın Nurettin Yasar;
Sayın Taha Özhan ve Sayın Mustafa Şahin. Sizi göreve çağırıyorum. Yalnız bırakırsanız Yalnız kalırsınız. 

BANA GELEN BİR MESAJ

Aladağ'dan 26 kilometre uzaklıkta olan Köprücük Köyü, yangında 6 çocuğunu toprağa verdi. Karayoluyla yaklaşık 3,5 saatlik mesafede yer alıyor. Bölgede hem yurdun hem de yolun bulunmaması ailelere, çocuklarını yurda vermekten başka çare bırakmadı.
26 kilometreyi hız göstergesi 20'de 3,5 saatte gittik
Bu en önemlisi
Çünkü yol yok
Olana ise yol denmez