YAŞAM SIVISI: SU

 SESLİ MAKALE 

Sevgili takipçilerim bu hafta sizlere hayati bir konudan bahsedeceğim.  Öncelikle sürekli evde olduğumuz bu süreçte hareketlerimiz de oldukça kısıtlı olduğu için su tüketimi çok daha önemli bir hal almakta. Su, bizim sahip olup da değerini bilemediğimiz en büyük nimetlerden biri. Dünyada yaşamın devamı için nasıl olmazsa olmaz ise vücudumuz için de aynı durum geçerlidir.

Su tüketimi her yaştan insanlar için zaruri ve çok yararlı bir eylemdir. Çünkü susuz kalan bir vücutta organlar ve dokular fonksiyonlarını düzgün bir şekilde yapamayacağı için tüm sistemler arıza vermeye başlar. İlk göstergelerden biri bağırsak hareketlerinin kısıtlanması sonucu oluşan kabızlıktır. İlerleyen süreçte vücut eksik kalan su ihtiyacını tamamlamak için çeşitli sinyaller verir. Vücudunu dinleyebilen insanlar sorunun kaynağının susuzluk olduğunu anlayacaktır.

Vücudun susuz kalmaması için bireylerin kilosuna, boyuna, cinsiyetine bağlı olarak değişmekle birlikte en az 2-3 litre su tüketmesi gerekir. Bu litreleri nasıl sayacağım diyenler yanında litresi belli bir şişe taşıyarak sayabilirler veya günde kaç bardak su içtiklerini sayabilirler. Ayrıca akıllı telefonlar için geliştirilmiş su uygulamalarını indirerek sürekli içtikleri suyu kaydedebilirler. Unutulmamalıdır ki; insan vücudunun yaklaşık %75'i sudan oluşuyor ve su bizim için çok elzem bir bileşen.

 Yaz ayları vücudun susuz kalması hususunda biraz daha risklidir çünkü terleyerek sürekli su ve mineral kaybederiz. Bu noktada su ve su sağlayacak besinlerin tüketimi çok önemli bir hal alır. Doğal maden suyu, mineral açısından güzel bir seçenek olabilir. Günde 1-2 şişe tüketilmesi iyi olacaktır. Özellikle kola gibi asitli içecekleri tüketen ve vazgeçemeyen insanlar onun yerine maden suyu tüketebilirler. Meyveli olanlarda katkı maddesi bulunabileceğinden sade madensuyunu önermekle birlikte, maden suyunun kalorisinin su gibi, sıfır olduğunu belirtmekte fayda var. Yok, ben illa limonlu içeceğim diyenler manavdan pazardan limon alarak içine sıkabilir.

Gün içinde aşırı çay kahve tüketen bireyler su tüketimini aksatabilir. Bu bence en çok dikkat edilmesi gereken nokta. Çünkü masa başında çalışan bir birey günde 10-15 bardak çay içerken hiç su içmemiş olabiliyor ve bunun farkına bile varmıyor. İçtiği çay da sıvı olduğu için yeterli sıvı tükettiğini sanıyor.  Çünkü basit mantıkla sıvı tüketmiş oluyor; ancak bu gibi içecekler diüretik yani sıvı atımını artıran içecekler olduğu için sıvı aldığını düşünen kişi daha fazla sıvı atıyor. Zaten terle ve idrarla da sıvı attığımız göz önüne alınırsa, vücudun ne kadar susuz kaldığını, böbreklerin ne kadar zorlandığını varın siz düşünün.

İçtiğiniz su miktarının vücudunuz için yeterli olup olmadığını anlamanız için idrar renginiz önemli bir belirteçtir. Şeffaf bir idrara sahipseniz yeterli suyu tüketiyorsunuz demektir. İdrar renginiz ne kadar koyu ise vücudunuz o kadar susuz demektir.

Gelelim ben su içemiyorum diyenlere. Su tüketiminiz günde 3-4 bardağı geçmiyorsa lütfen ciddiyetin farkına varın ve eyleme geçin. Bu konuda size suyu güzelleştirme tüyoları vereceğim. Suyu içine bazı maddeler katarak güzelleştirebilir, hatta etkinliğini artırabilirsiniz. Yanınıza alacağınız bir litre suya bir çubuk tarçın atarak hem suyunuza aroma verebilir, hem de kan şekerinizi dengeleyecek bir su oluşturmuş olabilirsiniz. Özellikle diyabetli bireylerde bu suyun tüketimi daha faydalı olacaktır. Yine aynı şekilde suyunuza yeşil elma, limon gibi meyveler katarak fresh bir aroma oluşturabilirsiniz, bu aynı zamanda kabızlık problemi yaşayanlar için güzel bir öneri olabilir, tabi su bitince içindeki meyveleri yemek serbest. Ayrıca suyunuza maydanoz, ananas gibi besinler ekleyerek ödem söktürücü bir su elde edebilirsiniz. Bu konudan bahsetmişken limonlu suyun, maydanozlu suyun ya da herhangi bir şeyli suyun sizi zayıflatmayacağını belirtmek isterim.

Suyun bizim için en büyük nimetlerden biri olduğunu unutmayıp, vücudumuzdaki nerdeyse her olayda olan fonksiyonunu da göz önünde bulundurarak yeterince su tüketmeye özen gösterelim.

                                                                                                    Sağlıcakla kalın…

                                                                                                   Diyetisyen İrem ERCAN